Sevgili dostum Ahmet Hakan, bu sütunlarda adı asla geçmeyecek bir din tüccarı, yobaza takılmış..
Adam "Satranç oynayanlar ve seyredenler lanetlenmiştir" demiş, Ahmet de oturup adını başlığa çıkarak yazı yazmış. Tavsiye ediyor, yobaza "Biraz satranç oynasan böyle olmazsın!."
Asıl satranç oynaması gereken kişi sensin, Sevgili Ahmet..
O yobaz satrancı çok iyi bildiği için hamlesini doğru yapıyor. Başta sen, sonra Fatih Altaylı, sonra Cengiz Semercioğlu ve daha bir çok aydın, aslında kimsenin umursamayacağı yobazın "Açmaz"ına balıklama düşüyor ve kanallarınız, sütunlarınızda, tam da istediğini, yani reklamını yapıyor, laflarını duyması mümkün olmayanlara iletiyorsunuz.
27 Aralık'ta bir bahane, onu yazdın Ahmet.. 3 Ocak'ta bir başka bahane, gene yazdın. Haftada iki kez..
Hürriyet gazetesinde santim sütun reklam faturasını çıkarsana.. Hem de senin köşen gibi, okunması kesin bir yerde yayınlanan reklamsa bu!. Adam tiraj ve reyting madenini bulmuş. Durmadan "Şah" diyor, siz de hep "Mat" oluyorsunuz.
Bile bile lades sizin de işinize geliyor sanki..