Pazar sabahı İstanbul'da yayınlanan hemen her gazeteyi önüme koydum.. Acıyla, ama hiç şaşırmadan gördüm ki, popülizm hepimizin ruhuna işlemiş..
Manşetlere baktım.. Beşiktaş'ı göklere çıkarma yarışı var.. Yazarları okudum, hemen hepsi hakemin maçı Trabzon'dan alıp Beşiktaş'a verdiğinde müttefik..
O zaman bunca spor müdüründen bir tanesi bile, o sahte başlıklardan kaçıp "Trabzon'u hakem yendi" manşeti atmadı, atamadı?.
Senin milyonlar tarafından okunan en güçlü gazetelerin bile bu kadar korkak olursa, hakemlere "Eyyamcı" diye kızma hakkımız var mı?.
Eyyamcının başı, Spor Müdürleri..
Sakın ha, hakemi yerin dibine sokak yazıları göstermesinler bana.. O yazarların satırları üzerinde kalem oynatmak ayrı yürek ister. Güçleri yetmez.. Yettiği yer işte orası.. Manşetler.. Dayan popülizme..
Herkes manşete bakar, ama herkes her yazıyı okumaz.. Onu iyi bilir hazretler..
Peki o zaman "Namoğlu bu işi bırak" manşeti niye?. Çünkü Yusuf Namoğlu çok sevdiğim ve de saydığım bir dostum.. Geçmişi başarılarla dolu bir spor adamı.. Gene tertemiz, pırıl pırıl bir yöneticilik dönemi var..
Hakem olarak öndeydi. Hakemleri daha önce yönetirken çok çok iyiydi. Beşiktaş Belediye Başkanı olarak harikalar yarattı, ilçenin tarihine geçti. Adım başı iz bıraktı, her köşeye imza attı.
İşte o Namoğlu adına gölge düşmesin diye istiyorum istifasını..
Balık baştan kokuyor Namoğlu.. Yıldırım Demirören Federasyonunda senin işin ne?.
Mete Kalkavan'ı o maça atarken, neler olabileceğini görmekten aciz olman mümkün değil..
Sadece o mu?. Son haftalarda sonucu doğrudan etkileyen kaç büyük hakem hatası yapıldı.. Verilen verilmeyen penaltılar.. Gösterilen, gösterilmeyen kartlarla..
Ben spor müdürü olsam, sayfanın tepesine iki puan cetveli koyardım.
Biri bugünkü.. Mevcut cetvel.. Yanına "Hakemler hakem olsalardı" nasıl olurdu cetveli.. İkisini karşılaştıranlar, Kalkavan, Aydınus ve Yıldırımlar'ın ligi nasıl etkilediklerini ortaya koyardı..
20 Eylül'de, Kadıköy'ün baş eyyamcısı Cüneyt Çakır yönetecekmiş, Türkiye Derbisini.. Emin misin ondan, Namoğlu?.
Ben bu ülkenin küçük takımlarında yönetici olsam, bir araya gelir, güç oluşturur ve özellikle Üç Büyüklerle yapacağım tüm maçlarda yabancı hakem isterdim. Bu kararı aldıramazsam da o maçlara çıkmazdım..
Ne yapardınız o zaman, iki Başkan, Demirören ve sen Namoğlu?.
Emin misin bu ülkede yabancı hakeme ihtiyaç olmadığına?.