Bana sorarsanız bayıldım, İstanbul Opera ve Balesi yeni sezon açılış konserine..
Suat Arıkan dostum Sanat Yönetmenliği görevine dönmüş. Bir defa ona sevindim..
Darısı Selman Ada nam, "Benim eserlerimi oynayın" baskısı yaparak üç kuruş telif hakkı peşinde koşan adamın darmadağın ettiği başta Ankara, İzmir, sonra ötekiler tüm Operalarımızın başına..
Mahir Ünal Bakanım, Ada'yı hemen görevden alma kararı vermiş "Ama Kültür Bakanlığını ele geçirmiş bir çete var. Bunlar bakanları parmaklarında oynatmaya alışmış. Bunları temizlemeden Ada'yı görevden almak, yerine geleni hedef tahtası yapar, bitirirler" demişti.
Ünal'ın ömrü o çeteyi temizlemeye ve Ada'yı almaya yetmedi. Bakalım Nabi Avcı Hocam ne yapacak?.
Konserde genel görünüm, harikaydı.
Biz, ağbimler, kızkardeşlerim, ve Almanya'dan gelen sevgili kardeşim, bu türün fena meraklısı Dr. Erdoğan Karatay ve eşi, hepimiz bayıldık.
Erdoğan "Ben hayatımda böyle opera konseri izlemedim" dedi.. Dediyse kulak verin.. Dünyada Opera izlemediği ülke nerdeyse kalmayan adamlardandır.
Serpil "Şu kızların güzelliklerine bak" dedi. "Opera Konserinde değil, Miss Turkey yarışmasındayız sanki!." Gerçekten de öyleydi gençlerimiz..
"Şişman kadın ölür, opera biter" şakası bu yeni kuşaklarla bitiyor.. Hem sesleri, hem fizikleri ile fethettiler kızlarımız..
Dilrüba Akgün.. Özgecan Gencer daha açılışta gözleri, gönülleri ve kulakları çaldılar..
Salı gurubumun ve maç gecelerimin baş konuklarından Zafer Erdaş, hem de nasıl bir Figaro'nun Düğünü aryasını, ne de şirin oynayarak açtı geceyi..
Çocukluk yıllarımı hatırlıyorum da..
Opera o zaman, sırası gelenin sahnenin ortasına yürüyüp, şefe bakarak şarkısını söylediği konser gibiydi. Şimdi konserlerde solistler, şarkılarını oynuyorlar, tersine..
Alper Göçeri ve Özgecan Gençer'in gene Mozart, Sihirli Flüt'ten Pa Pa Pa düeti, salonu neşeye boğdu.
Rossini, Sevil Berberi, ülkemizde televizyon reklamcılığının başladığı yıllarda Ziraat Bankası cıngılı olarak her evde ezberlendiği için iyi bilinir. Herkesin bildiğini çalınca orkestra, herkesi de ayağa kaldırdı.
Caner Akgün diye muhteşem bir genç bariton izledik.. Nasıl harikaydı o her opera severin hatta ötesinin bildiği Figaro'nun şikayet şarkısında.. Bu ne ses, bu ne oyun.. Arkasından Tenor Caner geldi. Caner Akın.. O da geleceği uluslararası starlarından olacak. Ayten Telek, Gülbin Günay, Cenk Bıyık da yeni kuşağın yıldızları, şimdiden..
Kevork Tavityan, Burçin Savigne ve Deniz Likos Ustalarla kapandı konser..
Finalde bir parça daha vardı ama öfkemden dinlemedim bile.
Selman Ada Genel Müdür olur da, Selman Adasız açılış olur mu?.
Adam iyi müzik adamı ama öyle yeteneksiz ve de öyle bencil bir yönetici ki, iş başına geldiği günden beri, Opera ve Balemizi perişan etti.
Onun adını görmemek için gözlerimi, duymamak için kulaklarımı kapıyorum..
Yani..
Selman Ada finaline rağmen, harikaydı açılış gecesi!.
Yarın bir iki notum daha olacak.