Sezar'ın hakkı Sezar'a.. TRT'nin bir de harika kanalı var.. Evde okuma saatlerimde hep açtığım TRT Müzik.. Öyle şeyler yayınlıyorlar ki, okuma arası verdiriyorlar bana zorunlu..
Geçen gün o çok sevdiğim Sarı Gelin melodisini duyunca kafamı kaldırdım, gazeteden.. Nasıl dünya güzeli bir şelale vadisine yayılmış bir kuartet seslendiriyor, türkümü.. Anadolu Kuartet'miş. İlk kez dinliyorum bu enfes müziği yapanları.. Çaldıkları yere de mutlak gitmeliyim. Bartın Kurucaşile Gölderesi Şelalesi'ymiş.. Tanrım, ne cömert davranmışsın Anadolu'ma..
Sarı Gelin içime işliyor.. Adım gibi biliyorum. Benim gibi dinliyorlarsa eğer, Azerilerin, Ermenilerin de içlerine işliyordur. Hepimizin ortak şarkısı bu..
O zaman "Hepimiz" değil miyiz zaten?. Nedir bu ayrılık gayrılık.. Bu bitmez tükenmez kavgalar, savaşlar!..
Gene başımı kaldırdım bir gün, geçen hafta..
Çok sevdiğim, genç yaşta yitirdiğimiz Taner Şener'in gazino şovlarına giriş şarkısı.. Beraber söylerdik onunla..
"Sefalar getirdiniz, sefa geldiniz dostlar!.."
Kadıköy'de gençlik günlerimin vapur iskelesi.. Yolcular vapur bekliyor.. Aralarından biri tempo tutmaya başlıyor.. Sonra başka yerden bir enstrüman.. Bir başkası daha.. Başkası.. Salonun içine yolcu gibi dağılmış bir müzik gurubu bunlar meğerse.. Sonra solistler gene aralardan şarkıya giriyorlar. Salondakiler önce şaşkın.. Ama az sonra havaya giriyorlar.. Nasıl bir güzellik, nasıl bir neşe..
İşte programcılık bu..
..Ve Sportmen ve Müzik diye bir program.. Onu izliyorum pazar sabahları artık. Bu defa konuk Giray Bulak.. Ve onun isteği ile bir parça çalıyorlar.
Solistler Cem Karaca ve Barış Manço.. Arkada yaylı tambur, Cahit Berkay!.. Üçü de yakın arkadaşım ama üçünü bir arada, hayatımda ilk kez izliyorum. Nasıl kaçırmışım ben.. Hem de Veysel.. Hem de "Uzun İnce Bir Yoldayım.."
Nerden bulup çıkarmışlarsa arşivden..
Yaşa TRT Müzik!..