Ben Cumhuriyet'in TV muhabiri ve haftalık Tele- Magazin'in dergisinin Ankara Temsilcisiydim. O da, zamanın tek kanalı TRT'nin Belgesel Şube Müdürü.. TRT'nin çoğu yabancı harika dizileri, bugün bile benzeri çekilmeyen eğlence programları, en ünlü yönetmenlere çektirilen TV Filmleri arasında, Belgesel yayınlarından sorumlu olmak, aslında ne antipatik işti, tahmin edersiniz..
Ama kamu televizyonu TRT, o zaman halkın vergisi ile yayıncılık yapmanın bilincine sahipti. "Bu halka bir şeyler vermemiz gerek" derdi Yönetim Kurulu ve Genel Müdür.. "Yayının yüzde şu kadarı belgesel olsun" demek marifet değil.. Mesele o yüzde o kadarı, geri kalanlar gibi izletmek..
Mehmet Ege, işte bunu başarmıştı.
Cumhuriyet'te her pazartesi çıkan TV sayfamda çok yer aldı bu yüzden. Her çarşamba TRT'ye gittiğimde, ona mutlak uğrar, seçtiği belgesellerin dökümlerini alırdım.
Sonra ben İstanbul'a taşındım.
O sanatçı kimliği ile Devlet Tiyatrosu'na.. Önce Ankara DT, müdürü oldu. Sonra Büyük Cüneyt Gökçer'in boş bıraktığı "Artık dolmaz" denen Genel Müdürlük koltuğunu doldurdu.
Harika işler yaptı.. Emekli oldu.
Hafta sonu aniden kalp krizi geçirmiş..
71 yaşındaydı ve daha yapacağı neler vardı kim bilir?..