Sevgili Patronum,
"Bu patron lafı nerden çıktı" deme sakın. 1957'de Yeni Gün Ankara'daki ilk patronum Fethi Çelikbaş'tan itibaren bana patronluk eden herkes, patronum olarak kaldı, ağbi kardeş gibi olsak da. Patronluğumdan, hatta bu dünyadan gitse de..
Sana bir soru sormak istiyorum..
Gazeteni okuyor musun?.
"Evet" dersen şaşarım.. Çünkü gazetenin dörtte üçünü okumak nerdeyse mümkün değil..
Gazete "Okunsun" diye yapılır.
Senin gazeten "Bakılsın" diye yapılıyor..
Bırakmışlar işi, üç beş, gazetecilikten habersiz ressama.. Adamlar oturup kendi kendilerini tatmin ediyorlar..
Gazetenin dörtte üçü dişi yazı patron..
Dişi yazıyı okumak, hem de sütunlar dolusu okumak, hele resimlerin üzerinde okumak, zor da değil, iğrençtir. İnsanı okumaktan vaz geçirir..
Fatih Altaylı'nın Spor Söyleşisini okumak istiyorum mesela, merakla..
Lanet!.. Allah kahretsin. Baştan sona dişi yazı?.
İşte adrese teslim.. 10 Haziran cuma..
Sayfa 21.. M. Fatih Çıtlak ile Ramazan Sohbetleri.. Tam sayfa.. Lütfen o gazeteyi aldır. Genel Yayın Müdürünü çağır. Eline ver ve "Bana oku" de.. Okuyabilirse, üşenmem gelir elini öperim.
O Allahın belası tasarımcın her kimse, bana adam gibi bir dünya gazetesinde tümü dişi yazılmış bir röportaj örneği gösterebilir mi?.
Bu ne başı boşluk, bu ne sahipsizliktir?.
Bu gazetede Genel Yayın Müdürü olsa, bu rezillik olmazdı. O yüzden o sanal müdüre değil, bizzat sana yazdım, Sevgili Patronum..
Bu rezillik inat ve ısrarla ve okura böylesi saygısızlıkla sürerse, HaberTurk'ü okuma listemden çıkaracağımı bildirmek için..
Adını "Fenafillah" diye kendin taktığın bir okuru kaybetmek istemezsin diye düşünüyorum..
O zaman önce gazeteni baştan sona satır satır okumayı bir dene.. Neler çektiğimi anla.. Sonra "Emir" ver.. Bunlar ancak emirden anlar çünkü..
Mastürbasyoncu tasarımcı kardeşime bir notum var..
Cyrano de Bergerac "Elbisem gösterişsiz olunca, süsüm tamam olur" der. Sayfayı okunmaz hale getirerek, Picasso tablosuna çevirmek marifet değil.
Marifet, sadelik içinde güzelliği yakalamak?. Becerebiliyor musun, ha?.