Yemeğe davet ettiğim kuzen Necip'e (Kışlalı) "Etrafına iyi bak.. Bu manzarayı dünyanın başka yerinde göremezsin" dedim.. Bir terasta oturuyoruz. Teras yemyeşil bir orman içinde.. Arada o emsalsiz erguvanlar.. Şimdi tam da Erguvan mevsimi ya.. Yeşilli, Erguvanlı orman sahile, maviye iniyor.. Emsalsiz Boğaz ve karşı sahiller..
"Kaliforniya'dan Avustralya'ya.. Dünyanın en güzel deniz ve orman manzaralarını gören bir uzman olarak konuşuyorum. Böylesi yok" dedim Necip'e.
Benim de haberim yoktu. Geçen hafta Adem Gürses kardeşim "Sen böyle yerleri seversin" diye aldı götürdü beni Arnavutköy sırtlarına..
"Bre aman?. Balıkçıya mı gidiyoruz" diyorum. Adı çıktı ya, Arnavutköy'ün "Rakı balık" deyince..
Hayır!.. Şanda Tiryaki bir ocakbaşı lokantası..
Öyle bir manzara ki, o orman ot toplayıp getirseler yer insan.. Ama lezzetler, daha alıştırmalıklar, mezelerden başlayarak olağanüstü.. Sonra azar azar çeşit çeşit etler başlıyor.. Finalde nefis bir Antep katmeri ve taze meyveler..
Millet gece uzun oturup rakı keyfi yapıyormuş.. Benim tavsiyem, hele bu Erguvan mevsiminde öğle gidin mutlak.. Ve insanı ressam, şair yapan bu manzara içinde yemek yiyin.. Fiyatlar da ucuz.. Bildiğiniz ocakbaşı fiyatları..
Hafta sonları da mutlak ama mutlak kahvaltı deneyin. Serpme Kahvaltı..
Daha fazla bilgi isterseniz..
http://sandatiryaki.com/