Türkiye'nin en iyi haber sitesi
HINCAL'IN YERİ HINCAL ULUÇ

Bu Nâzım, tekrarlanmalı..

Yani 11 ocak gecesiydi izlediğimde.. "Bunu yazmalıyım.. Yazmalı ve tekrarını istemeliyim" demiştim.. Bir türlü denk getiremedim. Ülkemde konu bitmiyor ki.. Hele benim gibi, sanata meraklı olanlar için..
"Bir Tren Kalkar Haydarpaşa Garı'ndan" aslında bir alışılan bir şiir gecesi, hatta Nâzım Hikmet Dinletisi de değildi. Memleketimden İnsan Manzaraları'nın birinci ve ikinci kitaplarından öyle seçmiş ki, Atilla Birkiye.. Bir oyun çıkmış ortaya..
Mehmet Birkiye de bu şiirsel oyunu sahneye koymuş, resmen.. Arkaya koskoca bir kara tren vagonu yerleştirerek ve kalkışı bekleyen yolcuları, peronda başlatıp, vagona alarak.. Yolcular da Tilbe Saran, Hümay Güldağ, Bülent Emin Yarar, Hakan Gerçek, Metin Belgin iyi mi?..
Bunca emek, bunca masraf ve böylesi bir güzellik bir gecede geçiştirilir mi?. İş Sanat'ın boş gecesi mi yok!..
Hey Koca Nâzım hey!..
İki alıntı yaptım ben de..
"Bazen konuşurdu kendi kendine
Bilhassa eski şarkıları dinlerken,
(Eski şarkıları dinlerken
Çocuklaşırdı çocukluğunda olmadığı kadar):
"- Bir hayli kitap yazdık,
Bin beş yüz satıldı bazıları.
Bunları okuyanın yarısı kadındı hiç olmazsa,
Bu kadınların yarısı gençtir,
Bu gençlerin yarısı güzel,
Bu güzellerin içinde elbette bir tane vardır ki
Beni sevebilir.
O nerde?"

*

"Telaşe bu yüzdenmiş," diye düşündü Ahmet Onbaşı,
"Maiyeti kalabalık,
Bu da kim ki acep?
Herhal büyüklerden."
Güldü kendi kendine,
Tuhaf bir şey gelmişti aklına:
"Hey cahil köylü,
Bizim ordan Ali görse bunu
Nahiye müdürü beller.
Halbuysa herif validen büyük,
Mebus da değil.
Mebusdan hızlıdır vali.
Bu, vekillerden olacak.
İyi, güzel etekliyorlar.
Bana sorsan
İnsanoğlu secdeden gayri yerde
Böyle eğilmemeli."

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA