Caner ve Asena Erkin ayrılmak için mahkemeye baş vurmuşlar. Dün gazetemde okurken üzüldüm. Caner bu ülkenin en kalburüstü futbolcularından. Ama sahada kendine hakim değil. Rakiplerine, hakemlere karşı davranışları yüzünden onu çok eleştirdim. Çok ağır şeyler yazdığımı da hatırlıyorum.
Ama saygıda zerre kusur etmedi. Saha dışında harika bir insandı çünkü.. Gördüğü yerde koşar gelir, hatırımı sorardı.
Magazin medyasının müthiş baskısına rağmen, eşi Asena'ya da nasıl sahiplendiğini görüyor, içten içten alkışlıyordum.
Birbirlerine çok yakışan bir çifttiler.. Ama yaşamlarında bir uyuşmazlık vardı. Asena geçenlerde açıkladı da..
Genç bir kadın olarak gezmekten hoşlanıyordu. Ama kocası futbolcu olduğu için geceleri eğlence yerlerinde görünemiyordu. Bu yüzden Asena yalnız çıkıyordu. Yalnız çıkmak, yalnız eğlenmek değildi tabii.. Arkadaşları oluyordu kızlı erkekli..
Evli kadın.. Yanında başka erkek.. Körün istediği bir göz, Allah bizim magazincilere verdi dört göz.. Yazıp durdular aylarca..
Caner nasıl göğüs gerdi tam bir centilmen gibi.. "Kadına nasıl sahip olunur" gösterdi, ama anlayan kim?. Baskılar arttıkça arttı.. Boşanma haberleri tesbih gibi dizildikçe dizildi.
Bunca baskıya iki genç de dayanamadılar sonunda ve "Pes" dediler..,
Kına yaksın, medyam, bir yuvayı daha yıktılar!.
Şimdi seyreyleyin kasılmaları..
"İlk biz yazmıştık. Haber bizde okunur!."
Okunmaz olun!..