Bak Yasin!.. Hocan Hamza senden nefret ediyor. Bunu üçümüz de biliyoruz. Seni bitirmek için elinden geleni yapıyor. Metodu da, kendine güvenini sıfırlamak. Seni her maçta oyundan alarak bunu sağlıyor. Sahaya çıktığı andan itibaren "Ne zaman alınacağım" diye oynayan oyuncudan hayır gelmez. Hamza bunu en iyi bilen adam ve en iyi de uyguluyor. 1 dakika kalsa bile alıyor seni oyundan..
Bu durumda, kendine güveneceksin ve taraftarın desteğini kazanacaksın.
Ama Burak'taki hastalık sende de var. Sahaya akın başlatmak, gol attırmak, atmak için değil, faul almak ve rakibe kart göstertmek için çıkıyorsun adeta.
Kendini yere atmak için çırpınıyorsun resmen.. Oysa futbolcu, hele iyi futbolcu, ayakta kalmak, akını sürdürmek ve gole gitmek için direnir.. Sen kendini yere attıkça, seyirci "Yapamayacağını, beceremeyeceğini anlayınca, bin sahte numara ile yerlere fırlatıyor kendini" diyor ve sana sırt çeviriyor.
Hakem o çok "Ayıp" numaranı yemeyince, bu defa hakeme saldırıyorsun, takım arkadaşların gibi.. En iyi niyetli hakemi bile daha ilk yarım saat dolmadan Galatasaray düşmanı yapanların başında geliyorsun.
Bunları sana Hamza söylemeli. Ama o senin kendi kendini yok etmeni, sıfırlamanı zevkle izliyor, için için.. Seni yuhalattığı gün, bayram yapacak..
Kendine gel Yasin!.
Oyununu ayıpsız oyna.. Ve topla, ve rakiple oyna.. Hakemle değil!.
Daha başlarken bitiyorsun, haberin olsun!.