Aslında zavallı olan biziz, bu ülkenin sporseverleri..
Dünyanın en önemli ve seyri en güzel spor dallarından yüzmenin hem de dünya şampiyonası yapılıyor. Olimpiyatlara talip ülkenin kamu televizyonu TRT, beşinci sınıf futbol maçlarının peşinde koşarken, bu şampiyonaya bakmıyor bile..
Eurosport'tan izliyoruz.. "Teşekkürler Eurosport" dememiz lazım değil mi?.
Hayır.. Ekranın başına oturttukları, orayı sabahçı kahvesi sanıyor..
Ekran başındaki on binlerce seyirci umurlarında değil.. Kakara kikiri bir sohbet..
Kimi ilgilendirir, ne kadar ilgilendirir, boş ver.. Öyle dalıyorlar ki, aptalca sohbetlerine, ekrandaki yarışı seyretmeyi, anlatmayı unutuyorlar..
200 metre (Öfkeden hangisiydi unuttum) yarı finalleri yapılıyor.. İlk 50, ilk 100 de Türk kızı en önde yüzüyor, farkında değiller.. Bakmıyorlar ki.. Kah kah kah.. Keh.. Keh.. Keh sohbete dalmış gidiyorlar.
Her yarışta favorileri var.. Sadece onlara bakıyorlar. Öteki kulvarlarda olanları görmüyorlar bile.. Yarışı baştan sona önde götüren yan kulvardaki yüzücüyü ancak madalya aldığı zaman fark edip, utanmadan "Son anda yaptığı atakla bronza uzandı" diye geçiştiriyorlar..
Bu Eurosport oysa, ne harika yayınlar yapardı. 2008 Pekin Oyunları'nda "Utan TRT.. Sen 78 kişi ile ordasın, Eurosport burda iki kişi ile ekran başından yayın yapıyor, ama seni ona katlıyor" diye yazdırıyordu bir zamanlar bana..
Ya onlar da işi ucuzlatmış, ucuz adamlar getirmişler.. Ya da onlar da sahipsiz. Mikrofonu eline geçiren kendini tatmine başlıyor, karışan yok..
Ne halleri varsa görsünler diyeceğim, Dünya Atletizm Şampiyonasının eli kulağında..
Olimpiyatlar 1.. Dünya Kupası 2.. Dünya Atletizm Şampiyonası 3..
Dünyanın üçüncü en izlenen sporunu bu kafalar anlatacaksa, yandı gülüm keten helva!..
Hadi ben İngilizcesini daha da keyifle açarım, ama ya İngilizce bilmeyenler?.