DigiTurk yayınlarına ulaşmak için tonla para ödüyor, tesis kurduruyor, sonra her ay abone ücreti ödüyorsunuz.. Eğer maç izlemek istiyorsanız, bu yetmez. Bir DigiTurk kuruluşu olan LigTV'ye de abone olmanız gerek. Pervasızlık ve açgözlülükleri o ölçüye vardı ki, işi iyice soyguna çevirdiler. Fenerbahçe'nin Şampiyon Kulüpler eleme maçı, LigTV'de de yayınlanmadı. "Öde izle" yayını yapan "Salon" kanalından verildi. İzlemek isteyenler sadece bu maç için 30 lira ödemek zorunda kaldılar.
DigiTurk sadece bu maçın satışından 6 milyon lira "Daha" kazandı.
Bunca parayı futbolseveri soyar gibi alıyorlar. Karşılığında adam gibi yayıncılık, temiz ekran verseler mesele yok..
Canlı yayının üzerine bir de reklam bindirip, zaten üç defa ücretlendirdikleri maçtan bir de reklam parası kazanıyorlar. Gözleri doymuyor çünkü.. Maçın önüne, ortasına, arkasına yerleştirdikleri ve canlı futbol yayıncılığının tüm güzellikleri, heyecanı ve konsantrasyonunu yok ettikleri gibi, maç boyu durmadan ekrana bant halinde reklamlar koyarak seyir zevkini piç, seyirciyi deli ediyorlar.
2014 yılı kasım ayında, RTÜK'ün asla bir araya gelmeyen AKP, CHP ve MHP'li üyeleri ilk defa birleştiler. İttifakla bir karar aldılar ve yeni bir canlı yayın yönetmeliğinin altına imza attılar.
Dikkat buyurun, iktidar ve muhalefetin ittifak ettiği, ilk ve tek konudur bu..
Ekranları temizleyen, adam gibi maç yayını sağlayan, Türk insanına, Avrupalılar, mesela İngilizler, Fransızlar, İtalyanlar gibi, yani insan gibi maç izleme imkanı tanıyan, "Sömürü" düzenine son diyen bir yönetmelik hazırladılar.
Resmi Gazete'de yayınlanacak, yürürlüğe girecek ve 2014 kasım ayı sonundan itibaren ekranlar temizlenecekti.
O yönetmelik Resmi Gazete'de yayınlanmadı. Yürürlüğe girmedi. Ekranlar daha da beter kirlendi. İş sonunda, kritik maçlara özel tarifeye kadar vardı.
Neden yayınlanmadı?.
RTÜK özerk bir kuruluştu. Teşkilat olarak Devlet Bakanlığı'na bağlıydı. Bu sebeple Resmi Gazete'ye doğrudan yazı gönderemiyor, Bakanlığa yolluyor, bakan anında Resmi Gazete'ye havale ediyordu. RTÜK kurulduğundan beri tıkır tıkır işleyen sistem, ilk defa durdu. Özerk RTÜK'ün kararına itiraz etme, geri çevirme hakkı bulunmayan bakan, yönetmeliği sumeninin altına koydu ve orada unuttu(!).
DigiTurk ve onun LigTV'si, ekranları daha da kirleterek, yayını daha da piç ederek, kasalarını doldurmayı sürdürdüler.
Ben, hem de Türkiye Kupasını naklen yayınlayan televizyon bizim gurubumuzda olduğu halde, bu gazetede tek başıma savaşımı sürdürürken, ülkenin bir de "Muhalif" geçinen gazetelerinin spor sayfalarından tek satırlık destek gelmedi. Hiç ama hiç biri "Ne oluyor" demedi.
Daha komiği.. Adları muhalefet olan partilerin bir tekinin bir tek sözcüsü "Bu yönetmelik niye sumen altında bekliyor" diye sormadı, gündem yaratmadı.
Bir zamanlar bir reklam vardı, hani.. "Yok aslında birbirimizden farkımız, ama biz Osmanlı Bankasıyız" diye.. Bunların içinden Osmanlı Bankası bile çıkmadı.
Şimdi, 2015-16 Futbol Sezonu bu hafta başlayacak. Cuma akşamından itibaren milyonlarca sporsever, memleketin hem de her gün bir yerden gelen acı haberleri arasında rahatlama fırsatı bulabilmek için, ekran başına geçecek ve gene LigTV ile baş başa kalacak?.
Şimdi, RTÜK Yönetmeliğini geçen yılın kasım ayından beri Resmi Gazete'ye göndermeyen, geri çevirme hakkı ve yetkisi de olmadığı için, elinde bekleten Devlet Bakanı Yalçın Akdoğan'dan bir vatandaş olarak dileğim var. Lütfen daha fazla geç kalmadan o yönetmeliğin yayınını sağlayınız ve ekranları kirleterek yapılan bu soyguna son vererek, bu ülke insanının ağız tadı ile maç izlemesini sağlayınız.
Sayın Akdoğan,
Lütfen, şirketlerin değil, halkınızın yanında yer alınız!.