Bakın spora değil, okumaya merakınız varsa, hemen şimdi bir gazete büfesine koşun ve bir Socrates Dergisi alın..
"Sokrates" adının altında "Düşünen Spor Dergisi" yazıyor.. Kanmayın.. Sokrates "Okunan" spor dergisi çünkü..
Bu ülkede çıkan bütün dergiler içinde bu kadar elimde kalan, bu kadar her yazısını sonuna dek, merakla ve lezzetle okutan bir tanesi daha yok.. Yıllardan beri yok..
Hem de milletin eli akıllı telefon üzerinde kaymak, gözler ekrandan başka şeye bakmazken, böylesi bir dergiyi çıkarmak önce yürek işi.. Bir gazeteci, eski bir dergisi olarak önce onu kutlarım..
Projeyi hazırlayan Bağış Erten ve Can Öz'ü, gerçekleştiren Can Yayınlarını kutlarım.
Genel Yayın Yönetmeni, sporun her türlüsünü bilen, seven ve sevdiren Caner Eler'i kutlarım.
Dergiye adını veren iki Socrates var.. Biri düşünce, öteki spor adamı..
"Düşünen spor" sloganını tek isimle simgelemişler.
Socrates'i, 1982 Dünya Kupası'nda çıplak gözle izleyenler arasındaydım.
Socrates'i, babamın aldığı Milli Eğitim Bakanlığı klasiklerini okuyup tanıtanlardandım. İkisi de mutluluktu.
Socrates dergisi de mutluluk oldu bana..
Umut oldu..
Bu ülkede tanıdığınız spor müdürü varsa, bir sınama yapın. Hepsinin önüne hem de bedava mutlak gitmiştir. Sorun onlara "Sokrates'i okumuşlar mı?."
Bir tanesi okumuşsa, "Özür" dilerim..
Okusalar o sayfaları mı yaparlar?.
Bu ülkede, sporcu taşıyan otobüslerin kurşunlanmasını önlemek istiyorsak eğer, Sokrates'in tirajını yüz binler yapacak düzeye ulaştırmamız lazım, insanlarımızı..