Sevgili dostum Yüksel Aytuğ'un önceki günkü köşesinin hem de en tepesinde bana yazdığı cevabı lütfen ama lütfen, internetten falan bulup okuyun..
Ahmet Çakar, Fener ve Galatasaraylılardaki manyakça uğur merakı üzerine bir ironi yapmış, programında..
Yüksel'le Ayşe de ciddiye alıp, birer makale döşenmişler Doktora..
Ne doktorluğunu, ne bilim adamlığını bırakmışlar..
Ben de, şakayla karışık anlattım ki dostlara, "Bunun adı ironidir.." "Bu herkesin herkese sövdüğü, kavga, dövüş, sinir günlerinde biraz tebessüm de iyidir" demek istedim.. Ama bir şeyi hesaba katmadım..
Daha ilk yazısında, şakayı, mizahı pek kaldırmadığını gösteren Yüksel, bu defa, hem de benim, alenen ve resmen kendisini aşağıladığım kanısına varmamış mı?.
Benim dost şakamı "Aşağılama" diye alan, Doktorun ironisini anlar mı?.
Mizah.. Şaka..
Hoşgörü..
Yüksel.. İfade özgürlüğü denen kavramın temeli bunlardır, bilir misin?.