Bir türlü nefes alıp, vakit ve yer bulup yazamadım..
Geçen hafta sonu iki harika konser vardı. Biri Cemal Reşit Rey'de.. Yıldızlar Orkestrası.
Dünyaca ünlü şefimiz, ülke gururumuz Gürer Aykal, muhteşem bir işe girişmiş. Kendisiyle konuştum.
"Yarım asırdır Avrupa Birliği'ne girme savaşı veriyoruz.
Devletimiz giremedi ama, insanımız girdi bile..
Bunu Avrupa'ya göstermemiz lazım" dedi.
"Avrupa'nın en belirgin özelliği, kültür ve sanat, onların da en yoğun olduğu alan 'Klasik'tir.
Dünyanın en ünlü orkestralarının en önemli yerlerinde Türk gençleri var. Onları bir araya getirip bu Senfoni Orkestrası'nı kurduk."
Başta Royal Filarmoni, BBC Senfoni gibi dünya ünlüsü orkestralarda baş viyolacı olmuş, Ankara'dan mahalle arkadaşım Ruşen Güneş.. Bavyera Radyo Orkestrası kemancılarından Hande Özyürek.. New York Flarmoni birinci kontrbasçısı Fora Baltacıgil.. Philadelphia Senfoni çello gurup şef yardımcısı Efe Baltacigil.. Birbirlerini ilk defa görüyor çoğu..
Bir Beethoven Beşinci Senfoni çaldılar ki olmaz böyle şey..
Türkiye'nın nasıl çağ atladığını gösteren gençler bunlar.
Yaşa sen, Gürer Usta!..
Pazartesi Süreyya'da da Üç Virtüöz vardı. Biri bizden Bülent Evcil.. Öteki dünyaca ünlü bir başka flütçü Davide Formisano.. Ve eşlik eden piyanist Phillip Moll..
Carmen ve çigan fantezileri arasında, nasıl coşku dolu bir gece yaşadık, Süreyya'da..