Soner Yalçın'ın "Tarih" sayfası sona erdiğinde, Hürriyet'te en çok üzülenlerdendim. Bir defa babadan miras, tarihi çok severim.
İkincisi Soner, tarihi güncelleştiriyor ve adeta "Tarih Gazeteciliği" yapıyordu.
Şimdi Sözcü'de pazarları başladı..
Bu haftakinin başlığı, yazının tepesinde..
Malkoçoğlu'nun kızı kim peki?.
Bir hafta önce rakibine fark atarak ikinci kez Brezilya Cumhurbaşkanı olan Dilma Vana Rousseff!..
Vana'nın babası Petar Stefanov, Gabrovolu bir Bulgarmış.. Gobrovo, bizim müthiş kahramanımız, akıncı beyi Malkoçoğlu'nun türbesinin bulunduğu eski Osmanlı eyaleti.
Gençliğinde komünist olan Petar, İkinci Dünya Savaşı'nda, Arjantin'e kaçmış. Memlekette kalan eşini bir türlü yanına aldıramamış.
Sonra Brezilya'ya göçüp adını Pedro Rousseff diye değiştirmiş ve bir Brezilyalı kızla evlenmiş.
İşte bugünkü cumhurbaşkanı Dilma Vana Rousseff, bu evlilikten doğmuş..
"İstanbul'a geldiğinde 'Sizleri akrabam olarak görüyorum, damarlarımda Türk kanı dolaşıyor' diyen Dilma, neden Malkoçoğlu'nun kızı olmasın" diye soruyor Soner?.