Geçen gün "Neta zannettim" diye yazan haberi "Neta nedir" diye merak etmeden aynen sayfaya koyan Hürriyet editörünü eleştirmiştim. Bu defa birinci sayfa editörü çıktı karşıma..
Cümle aynen..
"THY'nin Rumen kaptan pilotu, Bodrum'da pist yerine, alandaki taksi yoluna iniş yaptı.."
Hayatında uçağa binmemiş birisi bu cümleyi okuyunca ne anlar?.
Taksi Yolu, bir uçuş terimi.. Taksi, uçuş dilinde, bizim bildiğimiz anlamı taşımaz.
Yere konan uçağın, bağlanma noktasına kadar gidişinin adıdır.
Küçük alanlarda gelen giden uçak sayısı az olduğu için bir pist vardır. Uçak iner, o pistten geri döner, bağlanma yerine gider.
Nispeten kalabalık alanlarda, pistin yanına bir "Taksi Yolu" eklerler.. Bu aynen pistin boyunda, ama biraz dardır, piste paralel uzanır ki, inen uçak, pisti hemen terk etsin, taksi yoluna geçsin.. Pist çabuk boşalmalı ki bekleyen uçaklar çabuk kalksınlar.
Şimdi minnacık bir habere bunca bilgi eklenmez, tamam.. Ama bazı okurların, uçağın alana gidip gelen taksilerin kullandığı yola indiğini sanmalarına da izin verilmez..
Aç bir parantez "Piste paralel yan yol" de, geç git..
Hürriyetçi dostlar kızmasın, ama bu ülkenin yıllardır en çok satan gazetesi olmanın sorumluluğu var, bir..
İki.. Güzel şeyleri de yazıyorum..
Mesela bir yazar..
Geçen hafta Fenerli futbolcular, eşleri ile birlikte bir doğum günü kutlamasına katılmışlar. Hepsi en iyi kılıklarına girmişler.
Erkekler hala alışamadığım o dar ve kısa pantolonlar olmak üzere.. Ajans çekmiş, belli.. Hemen her gazetede ayni fotoğraflar, benzer yazılar.. Ama Melis Alphan, giyim eleştirmenliği gücünü, o müthiş mizahı ile fark yaratmış. Nasıl keyifle okudum.