Pazar sabahı Tuzla'ya kız kardeşime gittim kahvaltıya.. Daha henüz taşınmadılar yaz için.. Bakmaya gelmiş eve, bahçeye.. Biz de Ünal'la koştuk hemen kahvaltıya..
Dönüşte "Ziya'ya uğrayalım" dedim.. Ziya, dostum ziya Soner.. Ömerli'de bir fidanlığı var, Allahın cenneti.. Mis gibi temiz hava, yeşillik.. Saksıda yetiştirilen kirazlar, kızılcıklar daha neler neler.. Benim hayatım da yeşil ya.. İyi ki gitmişiz..
Bahçede bir yuvarlak masaya oturduk.. Ağaç ve çapı bir metreden fazla..
"Bu ne" dedim, Ziya'ya..
Kongo'dan getirmiş bir maun.. 754 yaşında..
754!..
Çıkar 2013'ten.. 1259!..
Yani Osmanlı'yı kuran Kayı Aşireti'nin Anadolu'ya gelişinden bugüne bütün tarihimizi yaşamış bu ağaç yahu.. Yaş halkaları görülüyor..
"İnanmayan saysın" dedi, Ziya..
Amerikalılarla yarışmış bu ağacı alabilmek için açık arttırmada, Ziya.. Girmiş çünkü bu son. Kongo artık tarihi ağaçlarını ihraç etmeme kararı almış..
Yani, bir cennet bahçede, bir tarihin üzerinde çay içmenin keyfi de başka oluyor.
Dört yuvarlak masa çıkarmış Ziya dev ağaçtan.. Enlemesine kesip.. Kalanı, boylamasına kesip, dikdörtgen masalara hazır hale getirmiş. İsteyenlere, isteklerine göre..
Yağmur, kar, tipi fırtına demez, öyle bırak doğanın içine yüzlerce yıl yaşasın, öyle bir ağaç.. Yerinden de kıpırdamaz. Çünkü ayaklar hariç 600 kilo, her masa..
Ziya kabuklarını da değerlendirmiş, Kongolu ihtiyar maunun.. İnce uzun çok şirin barlar yapmış onlardan da.. Koy bahçenin köşesine, bas havayı..
Ziya, fidanlığını piknik yeri yapmamış. Girişe bir kafe falan da açmamış. Ama eş, dost aradığında, kırk, elli kişiye varan mangallar yapıyormuş, en güzel mezeler ve içkilerle..
Bana sorarsanız, arayın, randevu alın ve bir hafta sonu, gündüz mangala gidin.. Hem Kongolu yaşlı maunu görün, hem cennet fidanlığı.. Ağaçta yetişen meyveleri, saksılarda çilekleri..
0532 484 4844..