Büyük oyuncuydu..
Büyük dost, büyük eş, büyük sanatsever ve büyük "Fenerbahçeli"ydi..
Hayatta en sevdiğim insanlardan biriydi Metin Serezli.. Hayatta bir başka en sevdiğim insan, Nevra Serezli'nin eşi..
Onu ilk gördüğümde 15 yaşındaydım.. Ankara'da, lise bir öğrencisi.. Amerika'dan bir genç gelmişti, Haldun Dormen.. Kurduğu tiyatroyla İstanbul'u bütün kış güldürmüştü..
Her gazete onlardan bahsediyordu. Papaz Kaçtı, sezon bitince Ankara'ya turneye gelince kaçırmadım tabii..
Ama benim "Genç" Metin Serezli'ye hayranlığım , muhteşem oyun Zafer Madalyası'yla başladı.. O zaman Siyasal Bilgiler öğrencisiydim.
Bir maç için İstanbul'a gitmiştik Ahmet'le (Kışlalı)..
Her zaman yaptığımız gibi, gündüz oynanan maçın ardından, Beyoğlu'na çıkmış, Galatasaray Postanesi'nde iki saat beklemiş, telefon nihayet bağlanınca Ankara'ya maçı yazdırmış, Beyoğlu Muhallebicisi'nde tavuklu pilavımızı yedikten sonra tiyatronun yolunu tutmuştuk.
O Amerika'dan gelen delikanlı, hani, Tiyatro'ya adını koymuştu artık.. "Dormenler" deniyordu onlara..
Ve New York'ta 1500 gece oynayan, daha sonra da filme çekilen Zafer Madalyası/ Mr. Roberts'i izleyecektik, Dormenler'de..
Sahnede harikalar yaratan ve "Yılın Erkek Oyuncusu" seçilip Tiyatro Oscarı denecek Tony ödülünü kazanan Henry Fonda'nın rolünü oynuyordu Metin Serezli.. Ve ne oynuyordu.. Filmde izlediğim Henry Fonda'dan iyi oynuyordu, bence..
Ağlatarak.. Güldürerek..
O gün başladı asıl Metin Serezli hayranlığım.. İzlemeye devam ettikçe arttı. Her türlü rolün altından kalkıyor, sahneye hep imzasını atıyordu.
Sonra tanıştık. Ahbap olduk, arkadaş olduk, dost olduk.. O zaman daha çok sevdim..
Sahnede herkesi güldüren adam, özel yaşamında dünyanın en güzel gülen adamıydı.. En karanlık günümde görürdüm gülen yüzünü, içim aydınlanırdı.. Özel yaşamında da neşe kaynağıydı Metin.. Fener, Galatasaray şakalarımız kahkahalarla biterdi hep..
Nevra, çok keyifle izlediğim bir genç oyuncuydu. Metin'le evlendiler.. O da arkadaşım oldu.. Nasıl harika, nasıl gıpta ettiğim çift oldular..
Beraber oynadılar harikalar yarattılar. Ayrı ayrı oynadılar efsane oldular.. İkisinin de her oyununu izledim.. İkisine de doyamadım.. En fazla da dostluklarına doyamadım..
Ben birbirlerine bu kadar yakışan, birbirine bu kadar bağlı çift az gördüm.. Gıpta ettim Serezlilere hep..
Sadece sanatçı değil, sanatseverdiler de..
Onları sanatın her dalını izlerken de gördüm, beraber, el ele.. Tiyatroda, operada, balede, konserde, sergide..
Güzel sanatların her dalını seven, çevrelerine güzellik saçan, güzel insanlardı onlar..
Metin, şimdi Nevra'da yaşayacak!..