Kad ıköy'dek i Budak Açıkhava Sineması'na bir girdim ki, çiçek bahçesi. Yüzlerce genç. Rengârenk giysileriyle kızlar erkekler. Cumhuriyetin goncaları uygarca eğleniyor. "Elele çağdaşlığa" Türkiye'si. Yıl 1955. Yaz.
O gün bana "1970'ten 1980 yılına giderken bu renkli film grileşecek" deselerdi gülerdim.
"İnsan çabaları deniz gibi yükselir bir ara,
Sular alır götürür o zaman bizi mutluluğa;
Bir kaçırdık mı o fırsatı, ömür yolculuğu
Sığlıklar, terslikler içinde bocalar." (Shakespeare)
Gençleri coşturan üç genç, yeni çıkan rock and roll müziği çalıyorlar. Konsol piyanoya kırarcasına yüklenen genç ""yerli" Jerry Lee Lewis" sanki. Gitar çalan sarışın delikanlı mavi gözlü, Alman gibi biri. Portakal sandığının üstüne izci trampeti koyarak kendine bateri uyduran gencin çabası göz yaşartıcı. Trampete her vuruşunda portakal sandığı kayıyor. Piyanist sesleniyor,
"Trampet gidiyor Korkut! "
Türkiye'nin bu ilk rock topluluğunu takdim ediyorum:
Piyanist Erkin Koray, baterist kardeşi Korkut Koray ve gitarist Ahmet Örs.
Ahmet Örs, dergiler yönetti. Bugün hafta sonları eklerimizde gurme yazıları yazıyor. Ahmet, Almanca'nın profesörüdür, usta gazetecidir, hoşsohbettir, şarap uzmanıdır. Bir zamanlar rock gitaristiydi. Ayıpmış gibi de saklar.
Nereden çıkmıştı dünyada bu rock salgını?.
İkinci Dünya Savaşı bittiğinde insanlar yine ezilmişti. Ölüm, açlık, bunalım ve savaştan artakalanlar, acı ve sıkıntı ile haykırmak ve bir çığlıktan sonraki boşalmanın verdiği rahatlığı istiyorlardı. Rock müziği, bu istemin sonucu doğdu.
Önceleri, Bill Haley'nin, Elvis'in temposuyla gelen rock, asıl amacına 1960'ların sonuna doğru ulaştı. Mademki insan, her tür toplumsal yaşam biçiminden önce vardı, tiranlık, krallık, imparatorluk ve demokrasi iktidarlarından önceydi. Öyleyse, toplum içinde de bireysel özgürlüğüne sahip olmalıydı.
Hippiler, otoriteden soyutlanmak ve kendi yazgılarıyla özgürce baş başa kalmak istiyorlardı.
Ardından Bob Dylan, Joan Baez ve Donovan gibi protest şarkıcılar geldi. "Protest şarkı" Türkiye'de Fikret Kızılok, Yasemin Kumral ile sesini buldu.
Üç genç şarkıcı ise; müziğiyle ve sözüyle protest şarkıyı türküleştirdiler. Selda Bağcan, Cem Karaca ve Edip Akbayram.
Rock, insanın tek başına özgürlüğü içinde toplumsal barış istemini dile getirdiği için hep kalacaktır.
Rock, "Tek başına özgür insanın barışçı toplum istemi" dir!.
Rock, insanın "Yaşamak, bir ağaç gibi tek ve hür / ve bir orman gibi kardeşçesine" hasretidir!.