Hafta sonları, "Dünden, bugünden" başlığı altında nefis anılar yazıyor Tevfik Yener, köşemde, dünü, bugüne getirerek..
Geçen hafta Rumeli Hisar'ından söz etmiş. Orada bir zamanlar var olan Rumeli Hisar'ı gece kondu mahallesini ve orijinal Hisar'da bulunan camiyi..
Şimdi o cami yeniden yapılıyormuş.. Tevfik mutlu..
Ben ayni düşüncede değilim. 1450'lerde yapılmış bir cami.. Koruyamamışız. Şimdi yok. 2013 yılında onu yeniden yapmanın da alemi yok.. Kimi kandıracağız ki..
Taksim'e kışla yapmak gibi..
Oysa, o ölü Hisar, "Hisar Konserleri" ile yaşama dönmüştü. Dünyanın en güzel, en anlamlı konser alanı olmuştu. Dünyanın en ünlü sanatçıları geliyor, dönerken "Biz hayatımızda böyle bir yerde söylemedik" diyorlardı. Böylesi tarihin içinde, böylesi Boğaz'ın kenarında bir konser mekanı, dünyanın neresinde vardı ki?.
Konserlerin, tarihe zarar verdiği iddiasını İtalyanlar ortaya atmış, tarihi harabelerde yaptıkları yaz konserlerini iptal etmişlerdi. Hatalarını kısa zamanda anladılar. Tüm konserler yeniden başladı. Ama biz hatayı devam ettirdik. Aspendos'u yarım yamalak açarken, Efes'i kapalı tuttuk. Hisar'ı yok ettik..
Hisar'da yaz geceleri İstanbul'un, sadece kendine has güzelliğiydi. İstanbul halkına en muhteşem, en ucuz armağandı. Her konser tıklım tıklım dolardı.
İstanbul halkının oylarıyla gelen Belediye'nin ilk işi bu güzelliği, İstanbul'un bu ayrıcalığını, bu "Halk Konserleri"ni iptal etmek oldu ne yazık ki!..