Hafta sonu gene yığınla gazetenin içine düştüm. Pazar hatta hiç evden çıkmadım.. Yanlış mı yapıyorum acaba, saatlerimi ziyan ederek, bir tutam bal için çuvalle kereste unu yiyerek?.
Artık gazete okumasam mı?. Kiloya vursan hamal lazım taşımak için, onca gazeteden aklımda kalanların hemen hepsi Macide Tanır için kaleme alınan bir kaç yazıydı.
Cumhuriyet'te Zeynep Oral ve Ayşegül Yüksel, Milliyet'te de Can Dündar, kesilip saklanacak kadar duygulu ve anlamlıydılar.
İzzet Çapa'nın, ölüm yıldönümü dolayısıyla, Aysel Gürel'in kızı Mehtap Ar'la konuşması, "Teyp koy, döktür" felaketi içinde akılda kalacak kadar güzeldi ve İzzet'in geçen haftaki Sarıgül güzellemesini affettirdi.
Hafta sonu değil, içiydi ama, geçen hafta okuduğum en güzel yazıların başında "Jilet Hayri'nin Sahası" geldi. Serhan Asker, Hürriyet'te nasıl güzel anlatmıştı, artık masal olan devirlerin, masal futbolunu..