MolIere'in Tartuffe'ü ilk okuduğum kitaplardandı. Babam bize Dünya Klasiklerini ilk okulda okutmaya başladı.
Moliere komedi yazdığı için ondan başladım ben.. Tartuffe'ü bitirdiğimde ilkokul ikideydim..
Ortaokulda Ahmet Vefik Paşa'nın şiir diliyle yaptığı uyarlamayı da okudum..
Din istismarının toplumu ve aileyi ne hale getirdiğini anlatan nefis bir taşlamadır Tartuffe.. Laik bir genç olarak yetişmemde önemli rol oynamıştır. Babamı hep hayırla anarım, bize söylemek istediklerini, kitaplarla verdiği için..
İstanbul Halk Tiyatrosu'nun Tartuffe'ü Bezirgan adıyla sahnelediğini duyunca, koşarak gittim, Kadıköy Halk Eğitim Merkezi'ne.. Kadıköy, sanata ve kültüre en meraklı semt. Hemen her oyun, opera, bale dolu oynar.. Gene doluydu.
Moliere'in eseri gene uyarlanmış. Yapan belli değil. İlanlarda gurubun adı var. Kaç kişi kafa kafaya vermiş bilmem, ama yanlışı onlar yapmış ve fırsatı kaçırmışlar.
Bir defa oyunu güncel taşlama olarak ele alıyorlarsa, o zaman daha cesur olmalıydılar uyarlamada.. Hatta bugüne getirmeliydiler, Ahmet Vefik Paşa devrinde kalmak yerine.. Oyun boyu yapılan birkaç şaka, tüluat gibi iğreti durdu. Oysa güncel bir metinle harikalar yaratılabilirdi..
Çünkü oyuncu kadrosu müthiş.. Cem Davran, Bahtiyar Engin ve Erkut Can harika oynuyorlar üstelik..
Barış Dincel'in iyi düşünülmüş dekoru içinde sahneye iyi koymuş, oyunu Yıldıray Şahinler.. Maskeler ve Tartuffe'ü, Cem Davran'ın karnından konuştuğu bir kukla gibi kullanmak da çekici..
Ama metin.. Ama metin.. Hele finalde "Felsefe yapacağım" diye düşülen feci hata.. Moliere'den ayrılıp, kendilerine göre final yazan ve adı "Halk" olan ekip, din bezirganı ile, onun oyunlarına gelen inançlı saf kişinin birbirinden farklı olmadığını söylerken, halktan ne kadar uzak düştüğünün farkında mı?.
Moliere yazdığı finalde, Kral 14.
Louis'nin olaya el koymasını ve din sahtekarının oyunlarını açığa çıkarmasını yazarken laisizmi savunuyordu, ateizmi değil!..