Fati h Altaylı, okulları tatil kararının gece yarısı birde verilmesine kızmış.
"Geç duyuru, duyuru değildir" diyor. Meteoroloji artık neyin ne zaman olacağını artık nerdeyse saat ve dakikasıyla verirken, "Gece birde alınan karar ne kadar fayda sağlar, ne olurdu bu kararı erken bir saatte alsalardı" sorusu kağıt üzerinde haklı. Ama realitede boş!..
Fatih kardeşim, İstanbul'un sahipsiz bir şehir olduğunu hâlâ mı anlayamamış?.
Bu arada.. Kar yüzünden kentte yaşamın aksaması üzerine yapılan ağır eleştirilerde de, biz haksızız..
Dünyanın en büyük süper gücü Amerika'nın başkenti Washington'da kar yağınca hayatın nasıl durduğunu koca bir gazeteci gurubu beraber yaşadık.
Belediye Başkanı, daha kar başlarken meteoroloji ile konuşup, sadece okulları değil, bütün iş yerlerini tatil etti.
Ertesi akşam koktelyde kendisine "Kara yenilmek, ABD başkentine yakıştı mı" dedim..
"Bununla baş ederim. Ama etmek için kullanacağım araç ve malzemeyi almak, depolamak ve kırk yılda bir yağacak kar için bekletmenin maliyeti ile, hayatı bir gün tatil etmenin maliyetini karşılaştırırsanız haklı olduğumu anlarsınız" dedi.
Ben anladım..
İlle de eleştirmek..
O zaman eleştirinin değeri kalmıyor!..