Abuzittincim
Bana Hamburg hep sevimsiz gelmiştir. Ne de olsa bi liman şehri.. Gemiler, TIR'lar, vinçler, üst üste konteynırlar.. Bi gürültü, patırtı.. Eh, geceleri biraz renkli. kulüpler, şovlar, tiyatrolar filan.. Başka bazı şeyler de var da yaş 75 olunca... İnsanın uykusu geliyor! Neyse bu yaz oradan geçerken eşim "Miniatur Wunderland' ı mutlaka görmeliyiz"dedi. Tabii ki Gittik.
Dört katlı, geniş salonları ve koridorları olan eski bi bina. İlk salona girdik. Koca bi şehri, Hamburg'un bi bölümünü, bi salona sığdırmışlar Abuzittincim. Yollar, caddeler, sokaklar, kafeler, süpermarketler, otomobiller, otobüsler... Birden afallıyorsun. Gözün hepsini birden algılayamıyor. Sonra minyatür trenler dikkatini çekiyor. Yolcu treni, yük treni, yakıt taşıyan trenler. İşin bu tarafını abartmışlar. Hamburg'da bu kadar tren yok, ama Abuzittincim oyuncak trenler (oyuncak moyuncak değil canım, resmen trenin cücesi bunlar) tünele giriyorlar, tünelden çıkıyorlar, istasyona giriyorlar, bi sürü köprülerden geçiyorlar... Bu arada demir yolundaki ışık kırmızıya dönünce koca katar duruyor. Gözünde daha iyi canlandırabilmen için bi rakam vereyim: 13 bin metre ray döşemişler. Bunun üzerinde 930 tren, ayrıca 14 bin 450 vagon gidip geliyor. Dünyada bundan büyük bi minyatür tren seti yokmuş.
Derken gece oluyor. Şehrin bütün ışıkları yanıyor. Trenlerin ışıkları yanıyor, vagon lambaları yanıyor, sokak lambaları yanıyor, caddelerdeki renkli renkli neonlar yanıp sönmeye başlıyor. Alice Harikalar Diyarında'ya benzer bi durum! Bi de şu var, mesela bi caddeye odaklanabilirsen, bi sürü detayla karşılaşıyorsun. Birinde, açık hava konseri vardı, sahnede popçular, tribünlerde insancıklar, dev projektörler altında eğleniyorlar. Elimdeki broşüre bakınca anladım ki tribünlere 20 bin tane minyatür adam yerleştirmişler. Bi başka sokakta da polis kaçak kovalıyor..
Kısadan gideyim, çünkü bitmez. Bana göre en çarpıcısı Knufingen Havaalanı idi. Bunu neredeyse birebir işlemişler. Uçaklar kalkıyor, uçaklar iniyor..Yer hizmetleri, teknik hizmetler.. Kule ışığından ILS ışıklarına kadar hepsi.. Milim milim nasıl yapmışlar, havaalanının emniyet demirlerine yapışıp yarı şaşkın yarı hayran bakıyoruz. Orda da gece oluyor bambaşka bi manzara: ışıklardan bi çümbüş. Bi de normal ölçülerde elektronik board koymuşlar. Hangi uçak alana iniyor hangisi hangi saatte kalkacak yazıyor. Sesler orijinal. Emirates'in iki katlı dev jumbosu inerken alandaki tüm diğer sesler duyulmaz oluyor. Tam o sırada ekranda "TK 1771 sefer sayılı Antalya-Hamburg uçağı alana inmiştir" yazısı belirdi ve o anda bizim uçak piste tekerleklerini koydu. Bi Boeing 737.. Homurdana homurdana, pist sonuna gelip kendine ayrılan yolcu indirme körüğüne yanaştı. Ben sandım ki THY'nin o iki sempatik yöneticisi uçaktan öncelikle inip hemen oracıkta bi basın toplantısı düzenleyecekler. Olmadı, Almanlar tekniği o kadar ilerletememişler.
Anlattıklarım Miniatur Wunderland'dan sadece iki salon. Hamburg'a bunun için bile gidilirmiş..
Münasip yerlerinden öperim Abuzittincim.
Kardeşin Güneş.
tecelligunes@yahoo.com.tr