"
Aman can güvenliğin yok!" diyorlar.
"Müslüman muhafazakârlar" Lady Gaga'yı parçalayacaklar. Şusu busu açık avradı istemiyorlar. Yer Cakarta, Endonezya'nın başkenti ve Lady Gaga kaçıyor, konser iptal.
"Madonna İstanbul konserinde göğsünü açtı, Müslüman Türkiye'de skandalcık bile olmadı."
Stern dergisinde yayınlanan bu haberleri sunmaya devam ediyorum:
"Müslüman Türkiye laik çağdaş bir ülke. Bedenim benimdir diyebiliyor kadınlar ve Madonna sahnede politika yapıyor, bir göğsünü açarak onları destekliyor."
Pek hoşuma gitti Stern'in haberleri. Ayrıca seyircinin 60 bin olması derginin editörünü etkilemiş.
Etkilemiş de, İstanbul konser salonu fukarası kent ki, hiç yakışmıyor. İstanbul'da nüfus 13 milyon183 bin 52. AKM ve CRR'den başka kaç kapalı konser salonu var bilmiyorum. New York nüfusu 8, Londra 7 milyon İki kentin konser salonlarını sıralasak kitap olur.
İstanbul'un güzelim sinemaları kapandı gitti. Kocaman salonlardı. Şehzadebaşı'nda, Direklerarası döneminden kalan 4 sinema vardı.
Turan Sineması, 4 kat yükselen üzeri rölyefli localarıyla klasik opera-tiyatro salonuydu. Milli ve Hilal de öyle. Hepsi kayıp. Otel, market, ıvır zıvır olmuşlar. Tarihi Alemdar Hamamı bile hokus pokusa gelmiş.
Şehzadebaşı ve Beyoğlu ve diğer semt salonlarının çoğu sinema da değil, 19. Yüzyılın ortalarında müzikli tiyatro salonu olarak yapılıyor. Nüfus o yıllar 850 bin kişi. Açık kapalı çok sayıda gösteri alanı var.
Modern (!) İstanbul ise gösteri mekânı sıkıntısını yıllardır çeker. 1958 gibi bir ilan gördük: Quo Vadis filminin aslanları İstanbul'da.
"Haydi gidelim " dedik. Spor ve Sergi Sarayı'ndan başka yerde olamaz. Boks, güreş, basket maçları, sirk, müzik gösterileri hep oradadır.
Yerlerimizi aldık aslanları bekliyoruz. Basket sahası kafeslerle çevrilmiş, Aslanlar çıktı, hırr, harr vs. Derken bir sarman kedi. Tıpış tıpış aslanların önünden geçerken biri uzandı, bir pençe, kediyi ağzına attı, kedi kayıp. Neyse ki İstanbul'da kedi çok (???)
Aynı salonda, bir gün aslanın kedi yediğini, ertesi gün Louis Armstrong gibi sanatçının boks ringine serilmiş halılar üstünde konser verdiğini gördük. ABD'nin ünlü Hava Kuvvetleri Orkestrası gelmişti. Kış kıyamet. Spor Sergi Salonu'nda insan nefesinden başka sıcak hava tesisatı (!) yok.
Orkestra başladı, biz şak şak. Baktık, piyanist eldiven giymiş. Protesto elbette, şef buz keseceğine üçüncü parçada konseri kesti.
Kültür Sanat cephesinde değişen bir şey yok.
