Geçen hafta, İstanbul Üniversitesi Devlet Konservatuvarı Bale Bölümü'nün yıl sonu gösterilerini Mesut İktu hocamla birlikte izliyoruz.. Arada minik bir kız geldi yanımıza..
"Cuma günü de bizim gösterimiz var, ona da gelir misiniz" dedi.. Öyle tatlı, öyle şekerdi ki..
"Adın ne" dedim.. "Seven.." dedi..
"Gelmem mi Seven" dedim.. "Seni öyle sevdim ki.."
Cuma öğleden sonra kalktım karşıya, Kozzy Alışveriş Merkezi'ndeki tiyatroya gittim ve bu defa, ayni Konservatuvar'ın miniklerini izledim..
Çaykovski, Brahms, Strauss'la dans eden minikler.. Ray Charles'ın Rock'n Roll'ü ile bitirdiler..
Bayıldım Seven ve arkadaşlarına.. Hocaları Canan Kayacık, Gizem Tokgöz ve Mercan Selçuk.. Mercan, Timur Selçuk'un küçük kızı.. Rock'n Roll'ün koreografisini de o yapmış..
İstanbul Üniversitesi'ne bin teşekkür.. Bu miniklere verdikleri, değer, özen.. Kostümler birinci sınıftı mesela.. Hiç masraftan kaçmamışlar.. Ayni gün, gene ayni konservatuvarın Pantomim Sanat Dalı öğrencileri de mini bir gösteri sundular.. 1980'li yıllarda Erdinç Dinçer'i hatırlarım.. Harika bir mimci idi. Sonra onu da, bu sanatı da unuttuk. İstanbul Üniversitesi hatırlamış.. Bu dalı Vecihi Ofluoğlu başkanlığında kurmuşlar.
Mehmet Erbil'in "Dize gelmek" şovuna bayıldım. Kaptım, Yaşamdan Dakikalar'a getirdim..