Türkiye'nin en iyi haber sitesi
HINCAL'IN YERİ HINCAL ULUÇ

Ömre bedel gece..

Nasıl unutulmaz bir müzik gecesi yaşadık, Dört Levent Tenis Kulübünde.. Oyak Sitesinde otururken 80'li yıllarda ara ara uğrardım. Ergun Gürsoy'la giderdik. Metin Keçeli dostum çağırırdı. Taşındık, unuttuk..
Yönetime basketçi kardeşler gelmiş.. Ankara'dan bizim mahallenin küçüklerinden Serdar Ersözlü.. Kadıköyspor'un aslarından Ali Kurt.. Hey gidi günler hey..
"Ağbi uğra" dediler.. Aşkın Arsunan'ın dinlemeye doyamadığım gurubu da orda olunca, koştuk gittik..
Şirin bir salon.. Yanı bahçeye açık.. Orada koltuklara gömül.. Puronu da tüttür.. Gel keyfim gel..
Yemekleri enfes.. Divan Pub'ın ustalarını getirmişler.. Zeytinyağlılar bir lezzet ki, olmaz böyle şey.. Bana balık yedirdiler, inanır mısınız?. Izgara, fileto levrek.. Enfesti.. Ya ızgara köfteleri..
Sonra müzik başladı.. Piyanoda Aşkın.. Basta Aycan.. Trompette Şenova.. Saksta Batuhan.. Davulda Gonzales.. Böylesi müziği New York caz kulüplerinde bulamazsınız artık.. Duygu ve geçen hafta Litvanya'daki Avrupa Caz Festivalinden Kadın Vokalist Gümüş Madalyası ile dönen Ceyda..
"Bu ne harika gece" derken, acele etmişim.. Geceler sürprizlerle doludur ya.. Önder Ağabey, Önder Bali çıkmaz mı sahneye, kristal ağızlıklı klarnetiyle.. Yanında Mustafa Süzer ve kemanı.. Orfeo Negro'nun unutulmaz melodisi Maha de Carnaval'ı bir söylediler.. Hayır, kelime hatası falan değil.. Klarnet ve keman resmen konuştu, Aşkın'ın piyanosu eşliğinde.. Yıkıldı salon..
Mustafa Süzer, Sezen'in en büyük olduğu dönemdeki o harika orkestranın, her biri bir yıldız olan o muhteşem gurubun devlerindendi.. Sezen o orkestrayı nasıl oldu da dağıttı, kimler kandırdı onu bilemem.. Sonra gitti, Aşkın'ı buldu. Birlikte harika işler yapıyorlardı ki, ondan da ayrıldı.. O gün bugün ülkeyi sallayan hiti yok!.. Sezen'i Sezen yapan ekipti. Ekip yok. Sezen tek.. O da bu kadar..
Ardından Önder Ağabey piyanoya geldi.. Gökhan Abur, Ayten Alpman'a ithaf bir "Ben böyleyim" söyledi, bir daha yıkıldı salon.. Atılgan Gümüş'ü de çağırdı Önder Ağabey.. O da Cüneyt Türel'e ithaf bir Historia del amore'yi bir ağıt gibi söyledi ki..
Sonra Aşkın ve takımı döndüler.. Batuhan Şallıel, Norveç Fiyordları üfledi, Garbarek'ten rüyaya dalıp, Norveç'e, fiyordlara uçtuk.. Kayalara vuran dalgaların sesini duyduk.. Sonra Duygu.. En sonda, finalde beni her defasında ağlatan, Veysel.. Aşkın'ın muhteşem düzenlemesi ve Duygu'nun insanın içine akan yorumu.. "Uzun ince bir yoldayım.."
İkinci kapıdan çıktım, ben.. Öldüm..

***
Aşkın ve arkadaşları, her salı ve çarşamba, 20.30- 23.30 gibi medeni saatlerde, bu leziz yemekleri çok makul fiyatlarla sunan Dört Levent Tenis kulüpte çalıyorlar..
Kendinize, sevgilinize, ailenize bir müzik gecesi yaşatmak isterseniz..

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA