Yurt gazetesinde yan yana iki haber. (31 Mart) Çocuk, ailesi ile tartışıp evden kaçmış. Üşümüş. Daha evvel çalıştığı bir kafe var. Gitmiş, dükkân kapalı ama, cam aralık. Ordan içeri dalmış.. Karnı da acıkmış. Buz dolabından biraz salam, kaşar, bir de gazoz.. Bir köşede yatmış uyumuş. Sabah eski patronu uyurken bulmuş onu. Çocuk "Ne olur kimseye söyleme" diye yalvarıp gitmiş. Patron doğru karakola.. "20 lira zararım var" diye. Polis gözaltına almış çocuğu. Savcılığa.. Savcı mahkemeye..
"Nitelikli hırsızlık ve işyeri dokunulmazlığını ihmalden.. 9 yıla kadar hapis.."
Adam, cezaevi müdürü. 4 gardiyanla çete kurmuş. İçerden parası olanlara yardım ediyor.
Uyuşturucu suçundan yatan mahkûma cep telefonu temin etmişler mesela.. Yakalanmışlar.
Nezarete.. Ordan mahkemeye..
Savcı talebini bildirmiş..
"9 yıla kadar hapis!..
" Cezaların şahsiliği tamam da, bir de "Orantısı" yok mu bu işin, Sayın Adalet Bakanım!..