Hem de Paris'te, Meclis duvarlarının dibinde toplandı yüzlerce Türk, Fransız Meclisi Soykırım tasarısını görüşürken.. Ermenilerin de oraya gelme ihtimalleri vardı.. Hava gerildi. Fransız polisi müthiş önlemler aldı, ama Türklerin Meclis'in kapısına kadar gelip oraya oturmalarına kimse bir şeyler demedi..
Ayni Türkler, Ankara'da Meclis'e doğru yürümeye kalksalardı, neler olurdu, bir düşünün?.
Ne var ki, Fransız sefaretine defalarca yürüdüler. Siyah çelenkler koydular, önünde bildiriler okudular.. Kimse karışmadı.. Taksim'de Fransız Konsolosluğu önünde protestolar da özgürce yapıldı.
Emek sineması için yürüyüşe kimse karışmadı. İstanbul'un göbeğinde, sinema kapısında çadır kurup geceyi orda geçirdiler, özgür protestocular.
Peki, Maraş olaylarını anmak isteyenler niye Maraş'a sokulmadı?. Niye coplandılar, yerlerde sürüklendiler, tutuklandılar?.
Çanakkale'de Füze Kalkanını protesto eden öğrenciler çadır kurmaya kalkınca polis niye saldırdı.. Kızlar niye saçlarından sürüklendi, coplandı?.
Fransa Meclisi'ndeki oylamayı, "Fransa İhtilali'nin getirdiği ifade özgürlüğüne ihanet" diye adlandırmaya ne derece hakkımız var?.
İfade özgürlüğü, sadece bizimle ayni fikirde olanlara has bir özgürlük müdür?..