Ellerinden cep telefonu düşmeyen, her an, her saniye haberleşen genç kızlarımızın ataları bu mesaj ihtiyaçlarını nasıl giderirlerdi diye hep merak eder, arkadaşlarımla da şakalaşırdım.. "Elinde telefonla mı doğdun?.. Anneannenin de cebi mi vardı?."
Meğer varmış. Cengiz'in (Semercioğlu) köşesinde okudum.. Hani Katib'in önünde giderken yere düşürdüğü mendil var ya, feraceli hatunun.. O KMM imiş meğer.. Kısa Mendil Mesajı..
Bakın o mendil rengine ve şekline göre ne anlamlar taşıyormuş..
Beyaz Mendil: Seni delice seviyorum.
Eflatun Mendil: Yarın pencerenin önünden geçiniz, mektup vereceğim.
Fıstıki Mendil: Dikkat et, komşular görecek.
Kenarı mor mendil: Çapkın! Pek hoşuma gidiyorsun. Kenarı pembe mendil: Sensiz yaşayamam.
Kenarı sarı mendil: Birkaç gündür rahatsızım, çıkamadığımın sebebi budur.
Kenarı yeşil mendil: Sana daima sadık kalacağıma söz veriyorum.
Kırmızı mendil: Seni bütün varlığımla seviyorum.
Mavi mendil: Kederlerdeyim. Çok vefasızsın, sensiz mesut olamam.
Mor mendil: Senden çok hoşlanıyorum.
Pembe mendil: Bütün ümidim sende.
Yeşil mendil: Gönderdiğim mektubun cevabını bekliyorum. Ne zaman göndereceksiniz?