Türkiye'nin en iyi haber sitesi
HINCAL'IN YERİ HINCAL ULUÇ

İnsanları lekelemenin kolaylığı..

BİR kaç yıl evveldi.. Bir yaz Beldibi'nde bir tatil köyünün önünde arabama doğru yürüyorum.. Yandaki bir otobüse de bir gurup insan biniyor.. İçlerinden biri guruptan ayrıldı, bana doğru koşmaya başladı.. Bir yerden hatırlıyorum, ama kim?..
Yanıma kadar geldi, salya sümük.. "Hıncal Ağabey, Hıncal Ağabey" diye boynuma sarıldı.. Kırık bir Türkçe ile konuşuyor..
"Ben Zalad.. Ben Zalad, tanımadın mı?.." Sırbistan genç takımına antrenör olmuş, onları Antalya'ya, kampa getirmiş. Şimdi dönüyorlarmış..
Kaç yıl geçmiş aradan.. O zaman her maçı yayınlayan televizyon da yok ki, Zalad'ın resmi hafızamıza kazınsın..
"Bir tek sen benim masum olduğumu yazdın, o günlerde.. Bir tek sen.. Babam benim" diye ağlıyor..
Meşhur 8-0'lık Ankaragücü- Galatasaray maçının kalecisi, o..
Türkiye ittifakla nerdeyse maçın şike, Zalad'ın satın alınmış olduğunu yazıyor, söylüyor..
Ben o maçı 19 Mayıs Stadı'nda izledim. Galatasaray sezonun en hırslı, en güzel maçlarından birini oynadı.. Maç başlar başlamaz öyle bir yüklendiler ki, Ankaragücü'nü hemen çözdüler..
Ankaragücü de çözülmeye hazırdı. O sene hiç de iyi durumda değillerdi. Küme düşme tehlikesi yaşadılar uzun süre.. Bu hattın içindeyken, o yıl ligde Galatasaray'la çekişen Beşiktaş'la oynayıp, altı gol yediler.. Son bir gayretle kümede kalmayı garantilediler.. Rahatladılar. Ligin son maçında Galatasaray önüne adeta denizden çıkıp geldiler.
Zordayken Beşiktaş'tan 6 yemiş takıma, rahatladıktan sonra, Galatasaray'ın 8 atması dillere dolandı. Kabak da Zalad'ın başında patladı.
Oysa 8 golün en az beşi, "Sıfır Noktası"ndan atılmıştı adeta.. Polisler "Point blank" derler. Namluyu kafaya dayayıp ateş ettin mi, kaçırma imkanın yoktur..
Öyleydi beş gol.. Yani Zalad'ın günahı yoktu. Onu yazdım.. Bir de soru sordum..
"Bir maçta sekiz gol atacak pozisyona rahatça girmek ve de hiç gol yememeyi sağlama bağlamak için rakip takımdan en az kaç kişiyi satın almanız gerekir?. Bu kadar adamı satın alırsan, kokusu çıkmaz mı?. Bir itirafa milyonlar vermeye hazır gazeteler ve televizyonlar varken hem de.."
Aradan kaç yıl geçti. O Ankaragücü'nde oynayanların hepsi futbolu bıraktı. Bir itiraf duyan var mı?. Bir belge gören, duyan..
Ama işte Fatih Altaylı kardeşim, hâlâ son olayları yorumlarken, belki de ne kadar "Tarafsız" olduğunu da göstermek için "Zalad'ın yediği sekiz golün hesabı sorulmayacak" diyor, diyebiliyor, bunca yıl sonra.. (Fatih, benim bilmediğim bir şeyler biliyorsa, açık seçik yazmalı..)
Bu ne demek?..
Çamuru attın mı, izi böyle kalıyor işte.. Yıllar geçse bile..
Onun için yazmıyorum.. Yazmayacağım da.. İlk defa bu ülkede bu boyutta ve bu derece ciddi bir şike soruşturması, yargıya intikal etti ise, herkes, ama herkes susmalı ve beklemeli..
Yargıya ahkam kesmemek için.. "Suçu kanıtlanana dek, herkes masumdur" ilkesine sadık kalmak için.. Bu ilke yarın hepimize lazım olur..
Hiç kimseyi yargıdan önce mahkûm ve suçlu ilan etmeye hakkımız yok..
Sabırla bekleyeceğiz..

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA