Türker Ağabey'in (İnanoğlu) Beyoğlu'nda Galatasaray Lisesi'nin hemen yanında açtığı yeni kültür merkezini nihayet gezdim..
Yani elimde olsa, sevgili ağabeyimi önce Bakırköy'e götürür, esaslı bir muayeneden geçirtirdim. Yaptıkları hele bu devride pek akıl kârı değil de..
Sonra da, Beyoğlu Belediye Başkanı Misbah Demircan dostuma uğrar "Heykelini dikmek için daha ne bekliyorsun" diye sorardım..
Türker Ağabey, bu binayı 10.5 milyon dolara almış. Yaptığı yenileme ve de içine koyduklarına bakarsak, en az iki mislini daha harcamış ve ortaya bir muhteşem İstanbul güzelliği çıkmış..
Sinema ve Tiyatro Müzesi!..
Bütün bir günü gururla, merakla, keyifle geçireceğiniz bir kültür ve dinlenme merkezi..
Giriş katında bir kafe var, yorgunluk kahvesi içmek için. Terasın, bir cephesi tarihi yarımadanın dünya güzelliğine bakıyor, bir yanı, Kız Kulesi ve Salacak'a.. Burası da restoran olacak. Bu iki dinlenme ve keyif terinin arasındaki katlar ise bir hazine.. Paha biçilmez bir hazine.. Bir ömür boyu toplanmışlara, bu müze için özel aranıp bulunmuşlar eklenmiş..
Kat kat dolaşıyorum.. Duvarlarda bir tarih var.. Türk sinema, tiyatro ve televizyon tarihi.. Fotoğraf ve afişlerle.. Hele o tarihi afişlere fiyat biçmek mümkün değil.. O filmlerin, o oyunların hemen hepsini izledim, çocukluğumdan beri.. Her santimetre karede bir anım var. Gözlerim dolarak, yutkunarak bakıyor, bakıyor, bakıyorum..
Salonlar bir başka mucize..
İstanbul'da 1904 yılında film gösteren ilk makine orda.. Yanında bir kuyu çıkrığı kolu sanki.. Elle çevrilirmiş o zaman makineye takılan film..
"Makinist!..." çığlıkları o devirden kalma olmalı..
Ankara Televizyonu'nun ilk siyah beyaz kamerası var mesela.. İlk renkli kamerası da..
Bir balmumu müzesi de yapmış Türker Ağabey.. Devlerimizin balmumu heykelleri.. Canlı gibi..
Tamamen orijinal eşyalarla, Muhsin Ertuğrul'un çalışma odasını bire bir yaratmış.. Üstadın balmumu heykeli dahil..
Bir kitaplık var.. 20 binden fazla eser, sinema, tiyatro ve televizyonla ilgili hemen herşey.. Sabahtan akşama kadar orada oturup okumanız serbest..
Türker Ağabey, müzenin salonlarını adlandırırken de bir vefa örneği vermiş. Her salon, sanatımıza bir ömür adayanlardan birinin adını taşıyor..
Fuat Uzkınay, Halit Refiğ, Lütfi Akad, Nişan Hançer, Adnan Öztrak, Muhsin Ertuğrul, Behzat Butak, Afife Jale, İsmail Dümbüllü salonları, Ulvi Uraz kitaplığı mesela..
Hayat boyu tırnakla kazır gibi kazandıklarıyla önce Kavacık'ta bir sinema televizyon okulu açan ve bu müzenin temelini atan, sonra İstanbul'a Maslak'ta TİM Kültür Merkezi'ni kuran Türker Ağabey, bu halktan aldıklarını, bu halka geri vermeye devam ediyor.. Bu müze, sadece Beyoğlu ve İstanbul'a değil, Türkiye, Avrupa Kültürü'ne armağan.. O kadar güzel, o kadar önemli..
İstanbul'un yeni turistik merkezi..
Teşekkürler Türker Ağabey..
Teşekkürler, başından beri her türlü desteğini esirgemeyen Misbah Demircan dostum..
Bakın, bir bütün gün ayırın kendinize ve ailenize.. En az bir gün.. Hayatınızın en keyifli günlerinden biri olacağını bilerek.. Gezin, görün, eğlenin, dinlenin..
Ulaşmak için.
Tel: 0212 245 8092
www.turvak.com