(Hafta sonu reklamları bizim yerimizi gene silmiş süpürmüş. Abuzittin'e Mektup, bugüne kaldı tabii. Kusura kalmayın)
Abuzittincim,
Bu Kılıçdaroğlu alttan alttan iyi fişekliyor yani.. Kars'daki "ucube" var ya.. Onunla ilgili konuşurken, Başbakanı kastederek, "Yıksın o anıtı da Dünya tarihine geçsin.." demiş. Ortalığı kızıştırıyor.. Güya, O da kızacak "Yıkın!" diyecek, yıkacaklar.. N'olacak; II.inci Taliban V'akası! Tayyip bey bu oyuna gelir mi? Gelmez.. Gelmez de şu iş artık bitse diyorum kardeşim fazla uzadı bilader. Kars Belediyesi'ne bi dilekçe verdim, "Anıtı koymakta yer sıkıntısı çekiliyorsa benim köydeki evin bahçesine koydurabilirsiniz. Ancak 700 tonluk heykeli taşıtabilecek mali olanağa sahip olmadığımı takdirlerinize sunarım" dedim. Orda da, benim Kangallar, bahçenin ortasında 35 metrelik heyyülayı" görünce sabahlara kadar havlayıp kimseyi uyutmazlar ama memleketin huzuru açısından bu kadar sıkıntıya köyce katlanırız diye düşünüyorum.
Bi fikrim daha var, onu da dilekçemde belirttim. Tıpkı Allianoi'de olduğu gibi "ucubeyi" kuma gömebiliriz.
Televizyonlardan gördüğüm kadarıyla, etrafında yeterli boyda çukurluklar var.
Heykel dev vinçlerle buraya indirilebilir ve üzeri kumlarla örtülebilir. Tabii ki muhalefet "İnsanlık Abidesi"ni kuma gömdüler diye kıyameti kopartacaktır, ama iktidara geldiklerinde, kumları eşeleyip gene yerine koysunlar Abuzittincim. Zaten Çevre bakanımız da Allioni kumlarla örtülürken "... Yarım asır daha gömülü kalsa ne zararı olur?" dememiş miydi. Allianoi, biliyorsun Millattan Önce II. inci yüzyılda yapılmış termal tesis. İnsanlık tarihinde "ilk"lerden.. Süren kazı çalışmalarında, yerin 8 metre altında Su Perisi'nin heykeli "Zaragoza" bulunmuştu. O zamanın heykeltraşları ileriyi gören adamlarmış. Zaragoza'yı normal boyutlarda işlemişler. Bizim "İnsanlık Abidesi" gibi olsaydı o da kolay kolay taşınamayacağı için kumlarla örtülüp sular altında kalacak muhalefet de demediğini bırakmayacaktı. Şimdi taşınıp bi müzeye yerleştirildiğinden, orada toprak altında kim bilir daha nice eserlerin bırakılmasının dışında fazla bi sorun yok. Pek tabii, Mehmet Aksoy gibi, ünü yurt dışına taşmış bi heykeltıraşa akıl vermek bana düşmez ama keşke o da böyle kolayca taşınabilir bi şey yapsaydı. Mesela, heykelin ifade etmek istediği bi anlam da "Tüm Kafkasya'ya barış ışığının yayılması" imiş. Güzel bi anlam. Ama bu, normal sokak lambaları boyutunda bronz sütunun ucuna yerleştirilmiş 3000 veya 4000 mumluk bi ampulle, (bu ampule geceleri ceryan vermek şartıyla) canlandırılabilirdi ve daha vurucu olmaz mıydı? Gerçi bronz kullanılması da pek akıllıca değil, çünkü İzmir Alsancak'da rahmetli Turan Güneş'in ki dahil, Türkiye'de bi çok bronz heykelin hırsızlar tarafından çalınıp hurdacılara satıldığı da bi gerçek.
Münasip yerlerinden öperim Abuzittinciğim.
Kardeşin Güneş
tecellister@gmail.com