HANDE Ataizi pazar günü Milliyet'teki söyleşisinde "Şimdiki aklım olsa burnuma dokundurmazdım" demiş..
Ah Hande ah..
Yıllar önce Alkentte komşuyduk. Yediğimiz içtiğimiz ayrı gitmezdi nerdeyse.. Tutturdu, "Onur Erol'dan randevu al" diye.. Yahu fıstık gibi kız. Gencecik. Ne estetiği.. Ama dediğim dedikçilerden..
Sonunda gittik.
Onur Hoca cepheden, profilden resmini çekti. Bilgisayara koydu. Sordu.. "Nesinden memnun değilsiniz.." Söyledi Hande..
"Nasıl istiyorsunuz" dedi..
Onu da söyledi. Hoca bilgisayarda istenen değişikliği yaptı hemen.. "Böyle olacaksınız yani.."
Hande "Evet" dedi..
Hoca "Olmaz" dedi.. "Bu burun, bu yüze gitmez.. Her burun her yüze gitmez. Sizde yüzünüze çok yakışan harika bir burun var. Ona dokunmak cinayet olur. Ben yapmam.."
Çıktık..
"Bak" dedim.. "Adam dünyanın en ünlü estetik cerrahlarından biri. Türkiye'de adı estetikçiye çıkmış herkes senin burnunu yapıp hem paranı almak, hem de Hande'nin burnunu yapan adam olarak nam salmak isterken, Onur Hoca 'Hayır' diyor.. İyi düşün.."
Sonra Hande taşındı, bizim mahalleden. Başka arkadaşlar buldu, benden de taşındı. Sonra baktım, o dünya güzeli burun gitmiş. Kaç kez daha yaptırdı bilmem.. Çünkü göz hep, ilk yüzü aradığı için, o yapay suratları hiç beğenmedi.
Sonunda itiraf etmiş, ama çok geç artık..
Bu köşeye yeniden yazdım ki, genç yaşta estetikçiye koşanlara ibret olur belki..