Kadıköy'ün en güzel yerini keşfettim.. Hem de öyle kolay bulunan bir yer değil. Sokak aralarında nerdeyse.. Sevgili Dostum Ahmet Yoldar elimden tutup götürmese, gezdirmese haberim olmayacak.. İşte bizim Salı Gurubu'nun faydalarından biri daha.. İş oturup beraber yemek yemek değil sadece..
Kadıköy Belediyesi'nin ortak olduğu bir alışveriş merkezi Cozzy..
Hoş bir kelime oyunu.. Kozyatağı'nın Koz'unu kullanmış, İngilizcenin "Rahat, sıcak, hoş" anlamına gelen Cozy'sini de çağrıştırmışlar..
Şirin, minik, gerçekten sıcak bir alışveriş ve önemlisi, kültür merkezi yapmışlar..
Bravo Selami Başkana..
Merkezi dolaştıktan sonra Ahmet "Şurda oturup nefeslenelim" dedi.. Dediği yer bir kapısı içeriye, öbürü dışarıya açılan bir dükkân..
Ama ne dükkân..
Kendimi önce eski kovboy filmlerindeki General Storelardan birinde sandım.. Dekor öyle..
Baştan sona antik eşyalarla süslü dükkân ikiye ayrılmış. Yarısı butik.. Genç tasarımcı Bahar Ilıcak burada kendi yarattığı Fracassetti markasını sunuyor.. Tam İtalyan stili erkek giyim ve aksesuar dükkânı, ama görüntü 1800'ler.. Öbür yan bir kafe restoran.. Ama orası da vahşi batı günlerinden..
Dükkânın Oldie's adı ordan geliyor zaten..
Her masa, her sandalye, koltuk, divan ayrı, tek nerdeyse.. Köşede bir devasa zeytin ağacı..
İçerde.
Bakar bakmaz "Serdar" dedim.. "Serdar kim" dedi Bahar?..
"Burada söyleyecek ve çalacak gitarcı.. Tam bu havaya yakışan akustik adam" dedim..
O laf orda kalmamış. Bu dediğim yazın başı.. Bayram öncesi Ahmet "Hıncal ağbi, Oldies'e gelsene bir sürpriz var" dedi..
Gittim ki, Serdar, zeytin ağacının altına oturmuş.. Tam dört buçuk saat çaldı, söyledi.. Son iki saatinde önündeki mikrofonu ve tesisatı da kapayarak. Sadece gitarın ve kendisinin doğal sesi.. Şarkılar söyledi, türküler söyledi, popun en güzel, en nostaljik parçalarını söyledi.. Beraber söyledik.. Kalktık oynadık, dans ettik.. Nasıl güzel, nasıl sıcak bir gece..
Yemekler de müthiş güzel, lezzetli.. Şef geldi, tanıştık.. Mehmet Usta.. Meğer çok büyük ustadan "El almış.." Tuğrul Şavkay'dan. Çok yakın dostumdu. Müthiş bir gurme, müthiş bir aşçıydı. Gazeteciydi de.. Evine çağırır, kendi eliyle yaptıklarını ikram ederdi. Usta, onunla çalışmış, kalfalığında..
Bir eski camekanda, annemlerin giydiği şapkaları gördüm. O devirde kadında şapka modaydı.. Vitali Hakko işe "Şen Şapka" ile başlamıştı hani..
"Bunlar ne" dedim..
"Hazırlık" dedi, Bahar..
Şapka Devriminin yıldönümünü, bir şapka sergisi ve canlı müzikli bir gece ile kutlayacak ve "Efendiler, buna şapka derler" i anacaklarmış..
O gece, bu gece işte.. 25 Kasım Perşembe..
Gitmek isterseniz arayın.. 0 216 658 00 53..
Serdar, normalde cuma ve cumartesi geceleri saat ondan itibaren, Oldie's'de..
Cozzy'yi ve Oldie's'i mutlak ziyaret edin derim karşıda oturanlara.. Harika bir gece için Avrupa yakasına taşınmalarına artık gerek yok..
Bizim yakada oturanlar da üşenmesinler.. Hele de romantik gece meraklıları, iyi eğlenmeyi sevenler, mutlak denesinler..
Memnun kalmazlarsa, faturayı bana yollasınlar. O kadar iddialıyım..