"Bu ülkeye gerçekten bir hukuk reformu gerek" diye yıllardır yazmaktan dilimde tüy bitti, desem yeridir.
Bu ülke insanının hukuka inancı, adalete güveni var mı?.
"Var"diyenin alnını karışlarım. Neden yok?.
Çünkü yasalar yanlış.. Yer yer uygulamalar daha da yanlış..
Bakın çarşamba sabahı gazetede "Hangi hukuk reformu" başlıklı yazımı yazdım, eve döndüm, günlük gazeteleri okumaya başladım
Ayni gazetenin ayni sayfasında üç haber..
Milli güreşçi, 22 yaşındaki bir kızı kaçırmış. Ormana götürmüş. Ama sertleşme olmadığından ilişki kuramayınca kızın bekaretini parmağı ile bozmuş. İki yıldır tutuklu yargılanıyor. Dava bitmiş. 22 yıl 6 ay hapis..
Bir genç, 14 yaşındaki kızı kaçırmış. Arabanın arka koltuğunda tecavüz etmiş. 12 yıl 6 ay hapis. Olay sırasında arabanın etrafında dolaşıp arkadaşına erketelik yapan delikanlıya da, suça iştirakten 6 yıl 3 ay hapis cezası verilmiş, ama Yargıtay, "Bu suça iştirak, ayni suçu işlemektir" deyip, erketeye de 12 yıl 6 ay istemiş.
Bir delikanlı 16 yaşında bir kızla altı kez ilişkiye girmiş. Daha sonra "Ailene söylerim" diye tehdit etmiş. Dört arkadaşı ile birlikte bir çete kurup, kızı 8 kişiye satmışlar.
Mahkeme, kızla önce ilişkiye girip sonra şantajla satan delikanlıya 4 yıl 2 ay hapis cezası vermiş. Kızla ilişkiye giren ve daha sonra pazarlanmasına yardımcı olan dört arkadaşa ise ceza yok. Niye?.. Kız şikayetçi değilmiş.
Şimdi bu üç olay ve verilen cezaları şöyle bir karşılaştırın.
Bu ülkede, adil yasalar ve adil uygulamalar olduğunu söyleyebilir misiniz?.
Hem de ülkece en hassas olduğumuz konuda, namus ve tecavüz olayında farka bakar mısınız?.
Namus cinayetleri.. Aile Meclisi kararı ile infazlar, intiharlar, filmlere, romanlara konu olur, günlük gazetelerde artık tek sütun haber bile olmayacak kadar sıradanlaşırken, mahkemelerin verdiği birbiri ile hiç ilgisi olmayan kararlara bakar mısınız?. Bu kararlarla mı, düzen sağlanacak.. Bu kararlar mı önleyici olacak?. Millet bu adalete mi güvenip, kendi hakkını kendi silahı ile aramaya çıkmayacak?.
Kızı becereceksin. Sonra satacaksın. Ceza yok.. Niye kız şikayetçi değilmiş..
Yahu, yaşı küçük kızın rızasının olup olmaması neyi değiştirir?. Hangi hukuk fakültesinde böyle bir şey okutuldu bu ülkede?.
Kamu davası nedir?. Savcılar niye vardır?.
5 yaşındaki kızı becereyim. Sonra iki tetikçi gönderip ailesini tehdit edeyim, ya da satın alayım, davacı olmasınlar.. Hadi dava düşsün..
Bunun adı ne zaman hukuk oluyor?. Nerde hukuk oluyor.
Kıza aşık, niyeti evlenmek. "Evlenmeye hazırım" diyor mahkemede.. Teşebbüste beceremiyor. Parmağını soktu diye 22 yıl..
Öteki, altı defa becermiş, sekiz kişiye satmış, 4 yıl.. Yandaşlarına beraat..
Arabada kızı beceren için etrafta erketelik yapan yandaşa ise 12 sene..
Siz buna adalet diyor musunuz şimdi?. Bu haberleri okurken vicdanınızda sızlamalar olmuyor, derin şüpheler oluşmuyor mu?.
Mülkün, yani, devletin temeli olan adalet buysa, o devlet nedir, o zaman?.
Bu ülkede, A'dan Z'ye bir yargı reformuna ihtiyaç var.
Önce yasalar değişmeli. Sonra o yasaları uygulayacak kafalar..
Kamu vicdanı adalete inanmadığı sürece, o ülkede hukuk devletinden, demokrasiden söz etmek mümkün değildir.