Abuzittincim,
Gazetelerde solvent haberlerini okuyorsundur. Biliyorsun bu benzine karıştırılabiliyor. Karıştırılınca benzin, neredeyse yarı yarıya geliyor. Sen de deponu doldururken benzin yerine solvente para ödüyorsun. Böylece dünyanın en pahalı solventini de, bilmeden, kullanmış oluyorsun. Hadi kullandın diyelim, motorun da ömrü yarı yarıya azalıyor. Son zamanlarda Türkiye'ye ne kadar benzin girdiyse o kadar da solvent girmiş. Rezalet bi durum yani.
Bu solvent, cebe sığmaz ki kardeşim, sok cebine getir. Bunu ya kara yoluyla tankerlerle, ya da deniz yoluyla gemilerle taşıyacaksın. Ee, nasıl giriyor bunlar Türkiye'ye? EPDK denen kurul, son zamanlarda ihbarlar artınca kontrollerini sıklaştırmış.
Bi benzin işletmesi olan arkadaşıma sordum "Bu Ulusal Marker denen hikâye benzine solvent karıştırıldığını saptayamaz mı?"
Saptarmış. "Peki, bunlar 4 milyon tondan fazla solvent memlekete girinceye kadar nasıl işin farkına varamamışlar?"
Arkadaşımın cevabı aynen şu "..bilader koca Muğla ilinde Ulusal Marker kontrolünü yapabilecek iki tane memur var. Onlar da bürokratik işlerden vakit bulup odalarından bile çıkamıyorlar ki.. Kim ne saptayacak?"
Geçenlerde karşılaştığım artık emekli olmuş, Emniyet'in yüksek kademesindeki bi arkadaşım "...Ergenekon mergenekon hikâye. Bu memlekette kaçakçılık önlenemedikçe biz adam olmayız!" demişti. Solvent olayı bana bu sözleri hatırlattı.
Arkalarında bi takım büyük adamlar, bürokratlar olmadan tankerlerle, gemilerle bu kadar solvent sınırlarımızdan içeri nasıl sokulur kardeşim, buna imkân var mı?
Belli ki birileri göz yumuyor, sonra cukkayı paylaşıyorlar.. EPDK'yı kurdun. Neye kadrosunu güçlendirmiyorsun? 2 kişiyle bunca benzin istasyonu denetlenebilir mi?
Bi de 10 numara yağ meselesi.. Bugün, büyük şirketler dışında, şehirlerarası yollarda gördüğün bütün ağır vasıtalar mazota 10 numara yağ karıştırıyorlar. Bunu bana söyleyen bi kamyoncu arkadaş. "İzmir'den Muğla'ya 350 liraya mal çekiyorum. Bu ancak mazot parası eder. Ekmek parası da lazım. Mazota yağ katmayıp da n'apayım?"
Mazota yağ karışınca müthiş bi çevre kirliliği yaratıyor. Sen hâlâ de ki "Sigara içmeyin!"
Kamyoncu zaten kazanamadığından, arabasının doğru dürüst bakımı yok. Frenler sakatta. Al sana yolda dolaşan, patlamaya hazır bi sürü bomba.. Akaryakıta yapılan aşırı zamlar işi taa nerelere kadar götürüyor, görüyor musun?
Kaçak mazot da ayrı hikâye! Yollar, kamyonların karıştığı kazalarla dolu. Geçenlerde ülkelerde "yaşam kalitesi" istatistikleri yayınlandı. Biz 71'inciyiz. Adamlar bunları bilse, tövbe, 171'inci bile yapmazlar.
Münasip yerlerinden öperim Abuzittincim.
Kardeşin Güneş.
tecellister@gmail.com