EINSTEIN, onu 'Paranın ve şöhretin bozamadığı insan' olarak tanımladı. Sadece erkeklerin başarılarına alkış tutulan bilim dünyasında, iki kez Nobel Ödülü alan, 224 yıllık Fransa Tıp Akademisi'ne seçilen ilk kadındı..
"Hayatın korkulacak bir yanı yoktur. Onu yalnızca anlamak gerekir" diyecek kadar dingin ama bir o kadar korkusuz.. Etkileyici, farklı, insanı saran bir yaşam öyküsüne hazır mısınız? İşte karşınızda radyoloji biliminin kurucusu Madam (Marie) Curie..
Eğitimine gerekli parayı biriktirmek için tam sekiz yıl çalışan, Polonyalı yoksul ama bilinçli bir ailenin çocuğu Marie.. Yetişme çağlarında, Polonyalılara karşı uygulanan ayrımcılığı yaşayan, kararlı, başarıya aç, zeki bir genç kız.. Belki de daha o yıllarda; Sorbonne mezunu olduktan sonra aynı üniversiteye profesör atanmayı kendisine hedef olarak belirlemişti, kim bilir?
Hırsının zemininde, gençlik yıllarında yaşadığı zorlukların bıraktığı izler yadsınamaz. Ancak ileriki dönemde kazanacağı başarıların kökeninde bitmek bilmeyen üretme çabasının olduğu tartışılmaz bir gerçek.
İmkânsızlıklara rağmen önemli buluşlara imza atan Marie, kendisi gibi bilim ve araştırmalara meraklı, genç yetenek Pierre Curie ile evlenir. Çift, evliliklerinde olduğu gibi, bilim hayatlarında da muhteşem bir uyum yakalar. Kutsal saydıkları laboratuarlarından, bir hayali gerçekleştirmek için günlerce, haftalarca çıkmazlar. Üstelik de sağlıklarını hiçe saymak ve çocuklarını ihmal etme pahasına.. Curielerin sembol olmaları için birçok neden sayılabilir. Ancak sanırım en önemlisi; radyum elementini bularak, radyoaktivite çağını başlatmalarıdır.
Radyumun bulunuşu nükleer fiziğin ve kanser tedavisinin de yolunu açmıştır. "Madame Curie-Saplantılı Deha"(Remzi Kitabevi) isimli biyografik eseri ile yazar Barbara Goldsmith 2006'da Amerikan Fizik Derneği Büyük Ödülü'nü almış. Böylece, bilim dünyası Madam Curie'ye olan saygısını bir kez daha göstermiştir. Yazarın, Curie'yi kendi yaşantısı ile dönemin toplumsal, tarihsel ve bilimsel hayatı içerisinde, nesnel olarak değerlendirmesi takdire şayan ve okunası.
Washington Times'a göre Goldsmith, "Bir simgeyi insanlaştırmış". Bence de çok doğru bir tanımlama.. Bu iç açıcı portrenin çevirisi, duru Türkçesi ile Saadet Özkal'a ait. Kitap ve karakterle ilgili daha birçok şey yazabilirim. Ama ne yazsam eksik kalacak gibi.. Pek çok kadın için bir idol olan, çalışmaları ve etkili kişiliğiyle herkesi kendine hayran bırakan Madam Curie, size de, ülkemizin değerlerinden, çağdaş bir bilim kadınını anımsattı mı?
"Türkan Hoca.." dediğinizi duyar gibiyim..
begumerdemli@hotmail.com