Mardin katliamı, gazeteciliği nereye getirdiğimizi bir kez daha ortaya koydu.. İnsanlığın bittiği yerdeyiz.. Orada ne başlar peki?..
Yani reyting bu kadar mı önemli..
Belki de hayatı boyu izlerini taşıyacağı bir travmayı yaşayan çocuğa "Ne gördün" diye sormak ve onun "Annemin ölüsünü gördüm. Babamım ölüsünü gördüm.. Ağbimin ölüsünü gördüm" diyen zavallı halini ekrana getirmek habercilik, gazetecilik mi, yoksa reyting uğruna her türlü insancıl değeri ayaklar altına almak mı?.
Bu ülkede ruh bilimciler, toplum bilimciler yok mudur?.. Bu ülkede bu konu tartışılmaz mı?. Bin yıllık filmde Sadri Alışık'ın ağzındaki sigarayı mozayıklayan RTÜK, bu iğrenç yayınların kamu vicdanında açacağı yaraları niçin düşünmez, niçin önlem almaz?..
Dünyanın hangi uygar ülkesinde böyle yayıncılık var?.
Amerika'da okullar basılmıyor mu?. Katliamlar olmuyor mu?.. Londra'da bombalar patlamıyor mu?.. Hollanda'da uçak düşmüyor mu?. El oğlu nasıl yayın yapıyor görmüyor muyuz da biz, hayvanca bir reyting hırsı içinde böylesine aşağılaşabiliyoruz?.
Bu ülkede sorumluluk duygusuna sahip gazeteci kalmamış. Yönetici de kalmamış.. Bu ülkede insanlık kalmamış...
O zaman anladığımız dilden hitap edecek "Yasak" koyacaksınız.. Biz yasaktan, cezadan anlarız çünkü..
***
Vatan'da Can Ataklı, bu sorumsuz, bu insanlıktan uzak gazeteciliği savununca, kendimi yanıt verme zorunda hissettim. Aslında Can'a yanıt vermem.. Yıllarca birlikte çalıştık. Dostumdur, iyi de kalemi vardır. Ama o kalemi genelde patronuna göre kullandığı için fikirlerine pek itibar etmem. Bu yüzden fazla kaale almam. Bu defa, bu gazeteciliği dejenere edenleri savunduğu için, giderek kirlenen mesleğim adına konuşmam gerektiğini düşündüm. Bir duayen olarak görev bildim.
Yanıt vermiş.. "Yazısı 'Dostum' diye başlayıp, 'Havyan' diye bitiyor" diyor ve "Hayvan sensin" demeye getiriyor.
Okuduğunu anlamamış. "Hayvanlığı savunma Can" demek "Hayvan" mı demektir, iyi düşünsün..
Saygısız ve seviyesiz yazısında adımı anmaya yüreği yetmemiş olmalı ki, "Sabah'ın eksantrik yazarı" demiş benim için.. "Farklı gazeteci olduğunu kanıtlamaya çalışır" demiş.. Yanıldın dostum. Kanıtlamaya ihtiyacım yok. Çünkü farklıyım. Farklı olduğumu herkes biliyor. Onun için Vatan kurulduğundan beri patronların peşimde.. Onun için senin koşarak gittiğin Star, bana neler teklif etti, ortak dostumuz Cem Uzan'a sor.. Onun için bugün çalıştığın gurup, onun için bu ülkenin eski, yeni tüm önde gelen gazeteleri, yoluma kırmızı halılar döşediler ve döşemeğe devam ediyorlar.. Onun için Türkiye'nin en çok okunan yazarıyım. Çünkü farklıyım.. Tamam mı?.
Gördüğün gibi öyle mütevazi falan da değilim..
Şimdi ucuzluğa bakar mısınız?..
Farklı olduğumu kabul ettirmek için herkesin yazdığının aksini savunurmuşum..
Yani mantığa bakar mısınız?..
"Herkesin yazdığı" ayni mi ki, ben herkesin tersini yazabileyim?.. Vakit, Zaman, Akşam, Milliyet, Cumhuriyet, Hürriyet, Vatan mesela ayni şeyi mi yazıyor?..
Senin gazetende Mustafa Mutlu ile Okay Gönensin ayni şeyi mi yazıyor?. Ayni gazetenin yazarları Hasan Cemal'le Melih Aşık, Ahmet Hakan'la Oktay Ekşi, Hadi Uluengin'le Özdemir İnce ayni şeyleri mi yazıyorlar?.. O zaman ben nasıl oluyor da bunların hepsinin tersini yazıyorum..
Yoksa Can Kardeşim, sen kendi yazdıklarını "Herkesin fikri" sanıyorsun?.
Bana, polis, teröristlerin sokağa ateş edip adam öldürdükleri bir eve operasyon düzenlerken, olay yerinden canlı yayın yapıp, dışarıdaki her şeyi içerdekilere gösteren ve yığınla insanın hayatını tehlikeye atan gazeteciliği (!) savunan tek, ama tek bir yazı göster, seninkinden başka ki, ben herkesin tersini yazmayı kabul edeyim.. Böyle bir hayvanlığı savunan kişi dünyada çıkmaz.. Böyle bir hayvanlığı da dünyada hiçbir uygar ülke televizyonu yapmaz.. Tamam mı?.
"Medya içerdeki teröristlere dışarda olup bitenleri gösterirken, emniyet yetkilileri nerdeydi?. Bu hiç akıllarına gelmedi mi" diyor Can?..
Emniyet kameraların çalışmasını önlese bu defa "Polis devleti.. Sansür" diye ayağa kalkmaz mıydın?. Polis ithamla yüzlerce defa karşılaşmadı mı?.
Üstelik kamera çalışması başka.. Canlı yayın başka.. Çekersin, olay bittikten sonra, haber filmi hazırlarsın.. Kan revan görüntülerini ayıklayıp. O zaman kameraya polis niye müdahale etsin.. Ama canlı yayın.. Ama teröristle iş birliği yaparcasına, operasyon yapan ve o ana dek bir şehit, yedi yaralı veren polisin yeni kayıplarına yardımcı olmak, gazetecilik midir?. İnsanlık mı?.. Yoksa terörist yardakçılığı, reyting adına hayvanlık mı?.
Şimdi bunu söylemek, herkesin dediğinin tersini mi söylemek oluyor?..
Sokağa çıkıp yüz kişiye soralım mı beraber, bakalım yüzü de ne diyecek?.. Herkesin dediğinin tersini söyleyen, hem de insanlığı unutup, hayvanlığı savunmak pahasına söyleyen kim?.
Sen mi?.. Ben mi?..
Bu mesleğin gençlerine yanlış öğütler vermeye kalkarsan gene haddini bildiririm. Bana bulaşmana gülüp geçerim, tamam mı, Sevgili Dostum..