Mayıs ayının ilk cumartesi günü, yani 2 Mayıs Karayolu Trafik Güvenliği Günü .. Takip eden hafta da, Trafik Haftası..
Ne oluyor?.. Vali ve kaymakamlar, gün ve haftanın önem ve anlamıyla ilgili düzenlemeler yapıyorlar. Bu konuda Emniyet Genel Müdürlüğü'nün trafikten sorumlu yardımcılığı, yani ülke trafiğinin bir numaralı makamı hazırladığı planı il ve ilçelere gönderip, yapılması gerekenler konusunda uyarı ve önerilerde bulunuyor.
Bu yılki genelgede bir madde dikkatimi çekti.. Umarım, dilerim, herkesin dikkatini çeker.. O zaman da trafiğe ülke çapında bir dikkati çekme eylemi gerçekleşmiş olur..
İşe yarar mı?.
Bir kişiye yarasa bile kârdır.. Hani "Kendi yıldızını bulmak" hikayemiz..
Efendim istenen şey, bir kırmızı kurdele..
Bu kurdeleyi anten ucuna, ya da dış aynaya bağlayacaksınız.. Kamu arabaları zorunlu.. Özel arabalar gönüllü..
Bu kırmızı kurdelenin anlamı şu..
"Bu araba bu kurdeleyi taşıdığı sürece trafik suçu işlememeye ayrı bir özen gösterecektir.."
Hoş değil mi gerçekten..
Projenin sahibi Emniyet Genel Müdürlüğü Trafikten Sorumlu Yardımcısı Celal Uzunkaya..
Kutlarım..
Uygar trafik için bir hafta kırmızı kurdele beklenmedik gelişmelere başlangıç olabilir. Denemeye değer..
Aslında trafiğin bu tür dikkat çekmelere ve özendirmelere ihtiyacı var..
Güney Kore'de rastlamıştık.. Bazı taksilerin üzerine bir heykelcik. Adeta trafik Oscarı gibi.. "Yılın En İyi Taksi Şöförü" yazıyor üzerinde ve yolcu için tercih sebebi oluyor. Soruşturmuştuk, Seul'de.. Ötekilerden yüzde 25 falan fazla kazanıyorlarmış.
Bu heykelciliği, kent trafik sorumlusu, o yıl hiç ceza yemeyen, hiç şikayet almayan taksi şöförlerine veriyormuş..
Fransa'da gene ceza almama üzerine kurulu bir nevi asalet ünvanı veriliyordu bir zamanlar, hâlâ devam ediyor mu bilmem.. Cezasız sürenize göre, trafik baronu, kontu, dükü falan oluyorsunuz..
Bunlar ülkemizde de düşünülmeli ve uygulanmalı..
Aslında trafik ayrı bir birim olarak ayrılsa ve uzmanlık dalı olduğu kabul edilse, çok hızlı adımlar atılacak.. Bu konuda zamanın İçişleri Bakanı Nahit Menteşe ile anlaşmıştık, yıllar önce. Emniyet Genel Müdürlüğü bir müsteşarlığa dönüşecek, Trafik de Genel Müdürlük olacaktı. Böylece çok iyi yetişmiş trafikçilerin meslek yaşamları boyu bu alanda kalmaları, bakanın, ya da Genel Müdürün keyfi ile mesela asayişe, narkotiğe tayinleri önlenecekti. Trafikçiler ömür boyu sadece trafik düşünecekler, trafikte çalışacaklardı. Yasa tasarısını bir başka sevgili dostum Mehmet Ağar Meclis'te engelledi, zamanın Emniyet Genel Müdürü olarak. Trafiğin imkanları elinden giderse, polisin yaya kalacağını düşünüyordu.
Şimdi Celal Uzunkaya, çok iyi bir trafikçi olabilir. Genelgesinin tümünü okudum. İyi düşünülmüş yığınla madde var, seçip yazdığım dışında..
Ama Uzunkaya ne kadar kalır, trafiğin başında?. En tepedeki yetkili o olmadığı için ne derece hızlı, ne derece etkili olur, tartışılır..
Ben hâlâ Emniyetin Müsteşarlık, Trafiğin Genel Müdürlük olması fikrinde ısrarlıyım, eğer çözüm istiyorsak!..