KEMER'İN MHP'den seçilen Belediye Başkanı ilk iş olarak kent merkezindeki heykeli kaldırtmış.. Kıyamet kopuyor..
Haksız kopuyor!..
Evet!.. Bunu ben söylüyorum.. "Sanat" deyince mangalda kül bırakmayan Hıncal söylüyor..
Başkan haklı..
Usulden haklı bir defa.. Seçim kampanyası boyunca, "Kazanırsam bu heykeli kaldırırım" demiş, şimdi sözünü tutuyor. Keşke her siyasi, seçim öncesi verdiği sözü, kazandıktan sonra tutsa.. İtirazı olan, şimdi değil, seçim kampanyası boyunca kıyameti koparmalıydı.
İkincisi.. Başkan esastan da haklı.. O heykel bir sanat eseri.. Tamam.. Ama yeri kentin meydanı değil.. Bu ülke nüfusunun en az yarısı o heykele henüz hazır değil, rahatsız olur..
Sanat eseri olmak, her yerde teşhir edilme hakkı vermez, heykele, resme..
Şimdi Osmanlı diplomatı Halil Şerif Paşa'nın 'Fransız ressamı Gustave Courbet'ye ısmarladığı ve evinde perde arkasında sakladığı Dünyanın Başladığı Yer (L'Origine du Monde) tablosunu getirin de sergileyin bakalım, hem de İstanbul Modern'de, yer yerinden oynuyor mu, oynamıyor mu?. (Meraklısı Google'da "L'Origine du Monde" yazsın tabloyu görmek için..)
1866'da yapılan tablo ancak 1995'te Paris'te, Orsay Müzesi'ndeki sergilenebilmişti.
Şimdi bu heykelin de yeri, kent merkezi değil.. Ne bileyim bir "Âşıklar Parkı" yapar araya koyarsın.. Deniz kenarına, herkesin zaten çıplak olduğu, çıplaklığın dikkat bile çekmeyeceği bir alana koyarsın.. Tamam..
Ama bakan da kamasutra pozisyonlarını hatırlatan bir heykeli kör parmağım gözüne, kent merkezine, en işlek kavşağa koydun mu, işte böyle seçim malzemesi olur, "Heykeli kaldıracağım" diyen oy toplar!..