1996 yılı eylülünde bir gün Cüneyt Ağabey'in Elmadağ'daki ofisinde toplanmış, onun başka hiçbir yerde bulunmaz puf böreklerini atıştırırken sohbet ediyorduk bir yandan..
Cüneyt Ağabey, Hasan Kaçan, Deniz Adanalı..
Hasan Kaçan komşuluğu nasıl unuttuğumuzu anlatmıştı nostaljik bir yazısında..
Ben de üzerine atlamıştım.. Dünya Sevgililer Günü'nü bu ülkeye ben getirmiştim ya.. O zaman bu ülkeden de dünyaya bir gün ihraç etmek bana düşüyordu.
Dünya Komşular Günü ..
Cüneyt Ağabey'le Deniz de fikre bayılınca toplanmıştık işte..
O yıl kasımın üçüncü pazarında başlattık Komşular Günü'nü.. Ama sonunu getiremedik. Birkaç yıl sonra unutuldu gitti..
Bu yüzden Yasemin'in önüme koyduğu "Kahve Dünyası" hediye paketini açınca şaşırdım..
İçinde bir paket kahve, iki çok şık fincan vardı... Bir de Alev Altınkılıç imzalı mektup..
"Hem evimizde, hem işimizde sabahları ayni asansörde karşılaşıp susan değil, birbirine hal hatır soran insanlar olalım istiyoruz" diyordu.
Kahve Dünyası 17 Kasım Dünya Komşular Günü'nde tüm komşular için hazırlık yapmış, bekliyordu.. "Bir manimiz yoksa" gidecektik!..
(Bu yazı ilan nedeniyle dün girememişti)