Sabah sadece SABAH'ı okur, gelir yazılarımı yazarım. Öbür gazeteleri öğleden sonra okurum.
"Kaynağı belirsiz bir iddia"ya dayandığı için haber değeri taşımayan manşetimizi eleştirmiştim.. Öğleden sonra baktım, haber başka gazetelerde de var. Bu başkaların hepsi AKP'nin gayriresmi sözcüsü gibi yayınlanıyor.
Hele de bunlarla ayni paralelde olmak, SABAH'ı bitirir. "İktidar sözcüsü gazete yaşamaz, ilan da alamaz" sözleri bana değil, gazetemizin yeni sahibi Ahmet Çalık'a ait. Haftalar önce yazmıştım.
Eğer AKP sözcüsü değilsek, öyle görünmekten de fena halde kaçınmalıyız, özellikle birinci sayfa düzenlemelerimizde.. Hele de rakiplerimiz üzerimize tankla, tüfekle gelir, pireyi bile deve yaparken..
Star, Bugün, Yeni Şafak'a baktım.. Haberler ayni kaynaktan gelmişçesine eş..
Şimdi Ergenekon Savcısı Sayın Zekeriya Öz'ün şu sorunun yanıtını kamuoyuna açıklaması lazım..
"Bu haber, makamınızdan mı sızdırıldı?."
Haber içeriği bir savcılık iddianamesi gibi çünkü..
Bunun hemen açığa çıkması gerek. Eğer bir sızdırma varsa, bu savcının hükümet kontrolünde olduğu iddialarını destekler çünkü..
Ben buna kesinlikle ihtimal vermiyorum.
O zaman haberi kim sızdırdı?.. Niyeti nedir?..
Sızma yoksa, belli bir noktadan telkin mi edildi?..
Aslında bu sorunun yanıtı da Ergenekon savcısını yakından ilgilendiriyor. Çünkü bu tür yayınlar aslında yasak.. Ön soruşturma devam ediyor çünkü.. Sayın savcının bu konudaki düşüncesini de kamuoyuna açıklaması gerek.