Fatih Terim, Hakan Şükür'e ayıp etti. Adnan Polat'ın Hakan Şükür'e tavrı ayıptan da öte..
Galatasaray camiasının yıllardan beri Hakan'a kerhen tahammül eden ve onu protesto etmek için adeta fırsat kollayan tutumunu izah mümkün değil.
Oysa, Türk futboluna ve Galatasaray'a onun kadar hizmet eden bir futbolcu daha yok. Hakan dünya uzmanlarının da birleştiği gibi, gelmiş geçmiş en büyük Türk futbolcusu.. Gol üzerine kırmadık rekor bırakmadı. Liderliğini yaptığı Galatasaray bu ülkenin kulüp başarılarının en büyüğüne ulaştı. Avrupa Süper Kupasını kazandı. Galatasaray'ın son iki şampiyonluğunun altındaysa doğrudan Hakan imzası var, herkesten önce.
Fenerbahçe ve Beşiktaş gibi rakiplerin medyadaki sözcüleri Hakan'dan kurtulmak için yıllardır "Bırak" kampanyası sürdürüyorlar. Bunlara, kendi küçük kompleksleri yüzünden katılan Galatasaray ağır topları da var ne acı..
Hakan şimdi bir dönemeçte.. Hayatı konusunda karar verecek.. Görüşlerim mi?.. Benden evvel davranıp, ağabeyim Öcal kaleme almış.. Onun yazısını aynen naklediyorum. "Tamamı benim fikrimdir" diyerek ve altına imzamı koyarak..
Şimdi "Metin ve Hakan" başlıklı bu yazıyı dikkatle oku Hakan.. Kararını ondan sonra ver..
***
Milli takım Dünya Üçüncüsü oldu. Metin Oktay "Zamanında ve kıvamında bırak" palavraları ve manşetleriyle futbolu erken bırakmasa ya da bıraktıktan sonra düştüğü büyük boşluğu görünce yeniden futbola dönüş kararı alacağı sırada benzer olumsuz baskılarla ve manşetlerle dönüşü engellenmese, belki de Türkiye'de bütün sporseverleri yasa boğan o acı ve talihsiz son ile noktalamayacaktı, hayatını!..
Metin Oktay, futbola devam etse, onun için her şey belki de bambaşka olacaktı; ama "onun" vereceği karara herkes, ama herkes karıştı. O günleri "Kral Palyaço olamaz" manşetini atan Tercüman Gazetesi'nin spor servisinin bir elemanı olarak yaşadığım için iyi biliyorum; Metin Oktay'ın kararı değildi "Futbola dönüyorum" kararından vazgeçiş; onun dışındaki birçok kişinin kararı idi ve o "Vazgeçiş kararı", Metin Oktay'ın bütün hayatını değiştirdi!..
Şu veya bu sebepten, ama daha çok da rakip takımları tutanların, ona olan korkusundan, Metin Oktay'a "Bırak" daha sonra da "Dönme" baskısı adeta manevi bir zulüm bombardımanı gibi yapıldı ve o duygusal insan bu baskılara dayanamayarak, kendi kararını yaralı yüreğine gömdü!.. Ona "Futbolu bırak" diyenler, futbol yerine hayatındaki boşluğu dolduracak bir meşgaleyi de, "sırf adından ve şöhretinden yararlanmak için" verdiler. "Metin Oktay" imzası altında, spor servislerinin genç ve eli kalem tutan spor yazarlarının yazdıkları yazıları sayfalara koydular!..
Tıpkı, çoğunlukla benzerlerinin bugün de yapıldığı gibi!..
Koydular ama, bir farkla.. Yazılarını, "futbolculukta da, şöhrette de onun eline su dökemeyecek" bazı eski futbolcuların yazdıklarının altına koyarak.. "Bak imzanı seni kollamak için lütfedip koyuyoruz" mesajı taşıyan bu manevi aşağılamayı hiç hazmedemedi. Hazmedemediğini çok iyi biliyorum; zira onunla İzmir'de uzun yıllara varan dost dertleşmelerinde, paylaştığımız o kadar çok şey oldu ki!..
"Yanlış yaptım, kimseyi dinlemeyecektim" pişmanlığını onun ağzından çok duydum!.. Genç yaşta çok sevdiği futboldan ve şöhretinden kopuş, onu ortada bırakmış ve düştüğü boşlukta alkol ile tanışmanın ve yaşamanın uyuşturucu etkisi ile acı sonunu hazırlamaya başlamıştı; çok yazık oldu!..
Şimdi bakıyorum; yıllardır aynı şeyler Hakan Şükür'e de yapılmaya çalışıyor!.. Hakan Şükür de yıllardır aslanlar gibi direniyor!.. Bırakacak mı, Galatasaray da kalacak mı, yoksa başka bir ülkede ve takımda devam mı edecek?..
Kendisinin de, kulübünün de kararları ne olursa olsun; yani, birliktelik de, ayrılış da, bırakış da hem Galatasaray'a, hem de Hakan Şükür'e lık bir şekilde olmalı!..
Bülent Korkmaz'a, Hagi'ye, Arif'e, Hakan Ünsal'a, Ergün Penbe'ye; kısacası onca şampiyonluğa, UEFA ve Süper kupalara imza atmış futbolculara yapılan ve Galatasaray'a hiç yakışmayan vefasızlık örnekleri, Hakan Şükür ile devam etmemeli!..
Ve herhalde Fatih Terim'in yaptığı haksızlığa, adaletsizliğe ve vefasızlığa hiç ama hiç benzememeli!..Adnan Polat'ın da, Hakan Şükür'ün de omuzlarına yüklenen bu ağır yük bakalım nasıl taşınacak; bekleyip göreceğiz!..
***
Ağabeyimin sözleri bunlar Hakan.. Benim son sözüm mü?..
Futbol seni bırakana kadar, sakın sen onu bırakma.. İstersen git Çatladıkapıspor'da oyna, ama oyna.. Ta ki, beyninden "Futbol oynama arzusu" silinene dek.. Metin'i omuzlardan boşluğa, Gol Krallı olduğu yıl, zirveden zillete düşürenler, futbolun yerini alkolün almasını adeta teşvik ettiler.. Alkollü kullandığı arabasıyla ölüme gidince de, hiç utanmadan arkasından ağladılar.
İkinci Metin olma, Hakan!..
Bu senin hayatın. Kararını kendin ver.. Ne Fatih Terim, ne Adnan Polat, ne de başkası.. Hele de bu yaygaracı medya, seni geri dönülmez bir pişmanlığa yuvarlamasın sakın..
İzin verme!..