BEŞİKTAŞ Belediye Başkanı İsmail Ünal'dan ve Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül'den beklediğim tepki geldi..
Aile dostlarım, kardeş kadar yakınlarım ya.. Yazmadan önce kendilerine iletsem mesela, daha güzel olmaz mıymış?..
Olmazdı sevgili dostlarım.. Çünkü o yazının hedefi siz değilsiniz. Adamlarınız.. Bütün başkanların adamları..
Onların okuması gerekiyordu mutlak. Türkiye'deki binlerce başkanın on binlerce adamını nerde toplayıp söyleyeceğim..
Anthony Quinn'in nefes kesen bir dizisi vardı TRT'de bir zamanlar.. Şehir ve Adam..
Dizinin adı, Belediye Başkanının tarifi oluyordu aslında..
Belediye Başkanı, Şehir ve İnsandır..
O kent, ona emanet edilmiştir. O insan, hemşehrisi, yani ayni kentlisidir.
Görevi kentini geliştirmek, hemşehrisini mutlu etmektir..
Başkanın bütün adamları bunu bilmek ve bu bilinç içinde insanlara davranmak zorundadır.
Çünkü o başkan oraya o insanların oyuyla gelmiştir. Kalırsa, gene o insanların oyuyla kalacaktır.
Başkanın adamları, kenti geliştirme uygulamaları içinde bazı insanları üzecek kararları uygulama zorunda kalabilirler..
Orada yapmaları gereken şey, "Kralın zalim cellatları" edasıyla infazcılığa soyunmak, kraldan fazla kralcı gibi ezip geçmek, sıkıştığı zaman da "Ben emir kuluyum. Beni yollayan Başkan böyle istedi" deyip suçu Başkanın üzerine atmak değildir.
Başkanın adamları çözüm üretmek zorundadırlar.. Üretirken de ikna edici olmalıdırlar. Zalim değil..
Çözüm üretemedikleri zaman, sorunu çekinmeden başkana iletmeli, ondan durumu yeniden gözden geçirmesini istemelidirler.
Halkın yanında olmak, halkın yanında olduğunu göstermek budur.
Başkanlarını sevdirmek, başkanlarına inanç ve güven sağlamak budur.
O zaman işte "Başkanın Asıl Adamları" olursunuz..
Yoksa sorarlar size, "Başkanın (N) asıl adamlarısınız" diye?..