Türkiye'nin en iyi haber sitesi
HINCAL'IN YERİ HINCAL ULUÇ

Tecelli'den Abuzittin'e mektuplar

Abuzittincim,
Bugün, elbette farkındasındır, milletçe, birdenbire zenginleşmiş olarak uyandık kardeşim. Artık Kişi Başı Milli Gelir 6750 dolar değil 8.500 dolar Abuzittincim. Yani bi gecede 1750 dolar birden zenginleşiverdik.. (Zevkten nasıl da keyifli keyifli gülersin.) Bu vaziyette pek tabii "Milli Hasıla"mız da yükseliyor ki (bu mektubu yazarken büyüklerimiz kesin rakamları henüz açıklamamıştı) 600 milyar Dolara dayanmışızdır sanıyorum.
Boru değil, yanlış hesaplamadıysam, Avrupa'nın 7'nci büyük ekonomisiyiz. Gerçi "70 milyonun ürettiği bu kadar mı olmalıydı?" diye düşünenler bulunabilir ama bi gece içinde, kâğıt üzerinde, trilyon doları aşacak bi ayarlama yapsaydık bazıları "höstt" diyebilirdi ki bu da yakışık bi durum almazdı. Her ne kadar piyasada yaprak kımıldamıyor, altın ticareti yapanlarla, Maliye Bakanımızın çocuklarının, tek tabanca çalışan şirketleri dışında iş yapan pek bulunmuyorsa da, ben bu 8500 dolarlık gelir müjdesinin, halkımız üzerinde psikolojik doping etkisi yaparaktan, ekonomiyi canlandıracağına eminim Abuzittincim.
Bu arada Forbes'in dünyanın en zengin 1000 işadamını açıkladığını da duymuşsundur. Dünyanın en zengin adamı artık Bill Gates değil, Warren Buffet'miş. 63 milyar doların sahibi diyorlar ki, serveti tam da bizim cari açığa denk düşüyor. Yani istese, cart diye cari açığımızı yırtar atar! Kapatır yani.. Ama nerede öyle hayırsever adamlar.. Hiç değilse ufak bi bağışta bulunabilir. Mesela, bu bağışla, resmi rakamlara göre 66 bin 862 olan cami sayımızı 5 bin daha artırarak, İran'ın elinden "En çok camisi olan Müslüman ülke" unvanını alabiliriz. Eğer Buffet böyle bi jestte bulunursa, bu bi Amerikan vatandaşının İran'a karşı yaptığı ne anlamlı hareket olur haa!
Bizim en zenginimiz ise (247'nci sırada) Mehmet Emin Karamehmet imiş. Ben, bunca servete rağmen mütevazı yaşam biçimiyle, Karamehmet'e sempati duyuyorum. Geçtiğimiz yıllarda onunla ilgili bi kitapta okumuştum. (Maalesef adını ve yazarını unuttum) İşleri dolayısıyla Karamehmet büyük zamanını Cenevre'de geçiriyormuş. Orda da mütevazı bi hayat sürüyormuş. En büyük zevki de özel otomobilini kendisinin kullanmasıymış. Bi çalışma günü, öğle yemeğini, iş arkadaşlarıyla birlikte Mc Donald's'ta yiyelim demişler. Gitmişler, lakin acayip bi durum, herkes kaçamak gözlerle onları, özellikle de Karamehmet'i süzüyor. Rahatsız olmuş Karamehmet, en sonunda garsonu çağırmış: "Sen dahil niye öyle bakıp duruyorsunuz. Bi tarafımızda acayip bi şey mi var?"
"Hayır, demiş garson.. Ötekilerin neden baktığını bilmem ama ben 15 yıldır burada çalışıyorum Rolls Royce'la gelip Big Mac yiyeni ilk defa örüyorum!"
Karamehmet'le ilgili daha anlatacak çok anekdot var ama, "Zenginin malı züğürdün çenesini yorar" derler, lafı uzatmim, münasip yerlerinden öpim Abuzittincim. Kardeşin;
Güneş

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA