KOSKOCAMAN köşesine minnacık "Bugün canım yazı yazmak istemiyor" satırını koyarak, ciltler dolusu anlam ifade eden Çetin Ağabey (O zaman gencecik bir köşe yazarı, hepimizin idolüydü, Çetin Altan) Türk gazetecilik ve köşe yazarlığı tarihine bir kilometre taşı koymuştu.
Çetin Ağabeyin canı bugünlerde nasıl yazmak istiyor, o günlerden daha beterken, onu düşünüyorum..
Okurlardan şikâyet edenler var.. "Böylesi günde nasıl başka şeyler yazıyorsun" diye..
Ben daha işe başlarken, vatanı kurtarmayı bu ülkede sayısı bine yakın köşe yazarına bıraktığımı açıklamıştım. Herkesin her gün yazdıklarına bir kalem daha eklemenin anlamı yok.. Ben onların hemen hiç yazmadıkları, yazmaya değer bulmadıkları, yazdıkları zaman karizmalarını yitireceklerini düşündükleri alanları dolaşacaktım. Ben hayatı yazacaktım. Öyle de yaptım, nerdeyse 20 yıldır. Siyasete çok az girdim.
Bugünlerde hiç ama hiç girmek istemiyorum.. İçimden gelmiyor.
Hani şairin "Söylesem tesiri yok. Sussam gönül razı değil" dediği hal var ya.. Onun da ötesinde..
Ben 50 yıllık deneyimlerimle, ülkemin nereye gittiğini, götürüldüğünü görüyorum.
Umut!..
Yok.. Benim gibi umut adamının umudu yok.. Kendilerine "Demokrat, liberal, hoşgörülü" adını takmış yığınla yorumcu, bu gidişi körüklüyor, en çirkin çifte standartlar içinde..
Atatürk ve anayasa ilkelerine sahip çıkarak "Sözde değil özde laik" diyen Cumhuriyet Ordusu faşist oluyor, onların dilinde..
Bu ülkenin nerdeyse yarısını temsil eden muhalefet partilerine, onların liderlerine "PKK'dan daha hain.. Seviyesiz.." diye bildiri yayınlayan asker ise "Demokrat" diye alkışlanıyor..
O zaman söyler misiniz, artık neyi, niçin yazayım ben..
O zaman gelsin Ayten Alpman'ın nerdeyse milli marşımız olan şarkısı..
"Ben gönlümü eylerim
Gerisi Allah kerim!.
Bir başkadır benim memleketim!.."