ÇOK bilen çok yanılır, Sevgili Hasan Bülent Kahraman.. Sen de çok yanıldın işte..
Simone de Beauvoir'in çıplak resmi, Fransa'dan sonra Türkiye'de de polemik konusu oldu.
Resmi gördüm. Gördüğüme de memnun oldum. Ben Simone'u daha çirkin tahmin ediyor, "Jean Paul Sartre onda ne buldu" diye merak da ediyordum. Oysa hiç de fena değilmiş.. Ertuğrul Özkök hayal kurup, romantik bir yazı yazdı o resme bakıp.. Simone banyodan çıkmış.. JPS de, yatağa uzanmış ona bakıyor..
Hasan Bülent "Yanıldın" diye yıktı, Ertuğrul'un hayallerini..
"O resim Simone'un Amerikalı aşkına gittiği dönemde, Chicago'da çekildi" diyerek..
Yazısında çok şirin bilgiler, ayrıntılar var..
Simone ile Sartre'ın aşkının ebedi, ama açık olduğunu anlatan..
İkisi de bildikleri gibi yaşamışlar. Simone hatta eşcinsel ilişkilere de girişmiş.. Ama ne yapmış etmişlerse, anında ötekine anlatmışlar..
Hasan Bülent "Evet, ol hikâyat bu kadardır, bir yasak aşkın fotoğrafıdır, o baktığımız, Ertuğrul Özkök" derken nasıl yanılıyor sonunda..
Bir aşkın yasak olması için, ortada bir yasal aşk olması lazım.. JPS ile Simone hiç evlenmediler ki, hayatlarında.. Evliliğe inanmadıklarını açıkladılar, Hasan'ın yazdığı gibi..
Onların felsefesinde aşkın yasası olmazdı..
Tabii yasağı da..
"Yasak aşk" demek, Hasan Bülent, Sartre'a da, Simone'a da ihanettir aslında.. Onların yaşam felsefesine ihanettir..
Aşk aşktır.. Yasağı, masağı olmaz.. Hele ortadaki herkes bekârken!..