Abuzittincim,
Yılbaşı geceleri Taksim Meydanı'nda turist hatun mıncıklamak artık bi gelenek haline geldi (!) Bilader şunu bari kameraların bulunmadığı gizli köşelerde yapın da dünyaya rezil olmayalım..
Zaten turizmin başında terör belası var. Buna bi de 3'üncü sınıf adi sokak zamparalıklarını eklemeyelim. Aklımın almadığı, her yılbaşı gecesi Taksim'de nahoş bi olayın cereyan edeceği belli.. Ee, Vali bey, ikide bi gazeteci azarlayan Emniyet Müdürü öteki bey, bunlar n'apıyorlar, neden gerekli önlemleri aldırmıyorlar? Mesela Muğla Valisi Lütfi Yiğenoğlu turistlere tasallutu önleyebilmek için sivil güvenlik birimleri kurduruyor. Bu İstanbul'da da yapılamaz mı? Beni esas üzen, Başbakanından Emniyet Müdürüne kadar Türkiye'yi yönetenlerin hâlâ turizmin önemini kavramamış olmaları. Kavrasalar bi devlet politikası oluştururlardı böyle kepazelikler önlenebilirdi.
Devletin sigarayı yasaklama politikası var ama turizm politikası yok. Ki o politikasız turizm bu yıl ülkeye 18 milyar dolar kazandırdı.. Net para bu. Öyle otomotiv sektöründeki gibi 20 milyar dolarlık ihracata karşılık 18 milyar dolar ithalat yapılarak gelen para değil. Bu arada bi parantez açayım, sigara cami avlularında serbest. Niye? Cenaze sahipleri üzüntülüymüş. Sigara içebilmeliymiş. E peki aynı cenaze sahibi ertesi gün efkâr dağıtmak için bi puba gitti. Bi tek atarken neden sigarasını içemesin? Saçma!
Tut ki yasağı delip sigarayı da ateşledi. O sırada da garson geldi "Söndür beyim" dedi. Söndürürsün söndürmezsin, garsonu vurdu, cezaevine düştü. Orda da serbest, sigara içebiliyor!
Çok tuhaf bi durum.. İnsanlar zaten bunalmışlar.. Bi ülke düşün her 4 kişiden biri günde 2 dolara geçinmek zorunda. Ve sen adamın üstüne üstüne gidiyorsun. Kahvehanede bile sigara içmesini yasaklıyorsun. Hani vur dedin mi öldür..Tam öyle..
Neyse konumuz turizm idi. Yılbaşında Antalya'daydım. Çok şükür orada turistleri mıncıklamaya kalkan olmadı. Şehre yılbaşı için 3 bin turist gelmiş. Sıra sıra 500 yataklı, 1000 yataklı, 1500 yataklı, 3000 yataklı dev gibi oteller...Gelen turist sadece 3 bin kişi. Bi otellik ! Ki yanı başında Demre var. Noel babanın kilisesi, mezarı. Biraz tuhaf bi durum olmakla beraber kemikleri de Antalya'daki müzede. Ve önce Noel birkaçgün sonra da yılbaşı kutlanıyor. Gelen yabancı 3 bin!. Böyle bi fırsatı değerlendirememek eblehliğin en büyüğü olmalı! Haluk Özözlü bu konuda Turizm gazetesinde çok güzel bi yazı yazıp öneriler de getirmiş.
Ben Turizm Bakanı'nın yerinde olsam bu sese hemen kulak veririm. Netice olarak Abuzittincim, geçen yıl gelen toplam turist sayısıyla (Yaklaşık 23 milyon) yeni bi rekor kırdık. Şimdi bununla övünüyoruz. Fransa'ya gidenler bizimkinin 4 katı ki Fransa'da, kalite açısından, Antalya'daki oteller, tatil köyleri, golf sahaları yok. İspanya 3 misli fazla turist çekmiş. İtalya ikiye katlıyor. Şu günlerde, o ülkelerin Akdeniz kıyılarında, turistler hâlâ denize giriyor. Bizde dev otellerin çoğu kapalı! Çünkü devletin turizm politikası yok. Sokaktan geçen her 4 kişiden biri aç! Ve de hükümet "cami avlusunda sigara içilsin mi içilmesin mi?" onu tartışıyor.
Münasip yerlerinden öperim Abuzittincim.
Kardeşin Güneş.